İLESAM CUMARTESİ SOHBETLERİ VE ŞİİR DİNLETİSİ 17 Mart 2018 “İletişim ve Beden Dili” Edebiyatın, sanatın, kültürün ve aktüel konuların konuşulduğu, şiirlerin okunduğu etkinliklerine devam eden Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliğinin Cumartesi toplantılarından biri daha 17 Mart 2018 tarihinde İLESAM Kültür Evinde gerçekleştirildi. İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız'ın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan program, Sosyolog/Eğitmen Belgin Turan'ın “İletişim ve Beden Dili” konusunu anlatması ile devam etti. Sayın Belgin Turan'a konuşma metnini bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyor ve metni sizlere aktarıyoruz. “İletişim ve Beden Dili” İletişim nedir? Neden iletişim kurarız? İletişimde bilimsel algının iletişime etkileri nasıl olur? Etkili dinlemenin iletişimin, iletişim kalitesini arttırdığı gibi aynı zamanda iletişim çatışmalarını da önleyebileceğini belirtti. İletişim engellerimize de değinen Turan; iletişimde en büyük engelin kendimiz olduğunu vurguladı. Çünkü bir iletişimde; sürekli yargılama, suçlama, alay etme, savunma, sürekli sorgulama karşımızdaki kişi/kişilerin bizimle iletişimden kaçınmasına neden olduğunu söyledi. Etkin dinlemek için öncellikle “Sen Dili” karşımızdaki kişiyi suçlayan bir iletişim tarzıdır kişiyi savunmaya iter. Bunun yerine “Ben Dili” ise ne düşündüğümüzü ve ne hissettiğimizi birinci tekil kişi ağzından aktaran konuşma şeklidir. Böylece iletişimde daha doğru mesaj iletmemizi sağlar. Konuşmalarımızda “ben”li ifadeler kullanırsak hem karşımızdaki insanları kırmamış hem de kendimizi daha iyi ifade etmiş oluruz. Karşımızdaki kişiye empati göstermenin en son aşaması bunu onunla paylaşmak, yani o işinin duygu ve düşüncelerini kendisine geri iletmektir. Karşımızdakini anladığımızı; sözlerimizle, ses tonumuzla, beden dilimizle, belli ederiz. Etkili iletişim becerilerinin insan yaşamındaki yeri ve önemi, sağlıklı ve uzun süreli ilişkiler söz konusu olduğunda tartışılamaz. İletişimin etkinliğini sağlayan en önemli unsur ise beden dilidir. Bilimsel araştırmalara göre bir mesajın toplam etkisinin yaklaşık %7’sini sözel (sadece sözcükler), %38’ini sesli (ses tonu, sesin yükselip alçalması ve diğer sesler) ve %55’ini de sözel olmayan öğeler oluşturuyor. Sağlıklı İletişim için öncelikle kaliteli zaman geçirmek ilk sırada gelir. Beceri sahibi olmak önemlidir, dahi olmak ise olağanüstüdür. Ancak hepsinden daha değerli olanı doğru ilişki kurmaktır. Turan, hayata dair her şeyden bir parça aldığı “Başka Neler Mümkün” kitabına da değinerek bu kitapta amacım; birbirimizi nasıl daha iyi anlarız. Nasıl daha iyi iletişim kurarız. Gibi konulara değinmekti, dedi. En güzel dil sevgi dilidir, onu keşfetmemiz dileklerimle. *** İletişimde önemli olan faktör nedir? İletişim bildiğimiz üzere; hayatımızın her karesinde yer alan ve yaşantımızı sürdürebilmek, birbirimizi anlamak, duygularımızı, düşüncelerimizi ifade etmek ve bilgi aktarmak şeklinde tanımlayabiliriz. Algı, hatırlama ve düşünmeyi içeren zihinsel faaliyetler biliş olarak adlandırılır. Duygularımızla elde ettiğimiz verilere yüklediğimiz anlamlar, iyi-kötü tüm anılar, unutmak istediklerimiz, unutur gibi olduklarımız, hiç unutmak istemediklerimiz, kendimiz, çevremiz ve diğerleri ilgili yerleşmiş düşünce, inanç ve şemalar kişilerarası iletişimi doğrudan etkilemektedir. İletişimde yer alan en önemli faktör; önyargılı olmadan, emir vaki yapmadan, aşağılamadan, sürekli savunmaya geçmeden ve en önemlisi de karşımızdaki insanın kendini ifade etmesine izin vermek dayatmacı bir iletişim tarzını seçmemektir. Tersini yaparsanız bu iletişimde empati, karşılıklı anlayış, hoşgörü, sevgi, saygı yoktur. Ses tonu muhtemelen yüksektir. Algı, hatırlama ve düşünmeyi içeren zihinsel faaliyetler biliş olarak adlandırılır. Duygularımızla elde ettiğimiz verilere yüklediğimiz anlamlar, iyi-kötü tüm anılar, unutmak istediklerimiz, unutur gibi olduklarımız, hiç unutmak istemediklerimiz, kendimiz, çevremiz ve diğerleri ilgili yerleşmiş düşünce, inanç ve şemalar kişilerarası iletişimi doğrudan etkilemektedir. İnsanların birbiriyle sohbetinde ses tonu yüksek ise o kişiler arasındaki duygusal mesafe çok uzaktır. Yani birbirlerine kalp gözleri kapalıdır diyebiliriz. Yanındaki insan seni duyabilecek mesafedeyken ona neden bağırırız. Daha alçak bir tonda da karşısındaki seni duyarken ona bağırıyorsan artık sadece işin içinde ego ve sen, ben kavgası vardır. İletişimde en güzel dil, anlayış, hoşgörü ve sevgi dilidir. Sağlıklı bir iletişim nasıl sağlanır? Sağlıklı bir iletişim için öncelikle kişinin kendisiyle iletişiminin sağlıklı olması gerekir. Peki bu nasıl olur? Kendini seven, kendine değer veren, kendine saygı duyan kişi başkalarıyla ilişki ve iletişiminde karşıdaki kişilere de aynı şekilde davranır. Bir kere ne yapar; empati kurar yani o kişinin yerine kendini koyar, iyi bir dinleyici olur, sürekli karşısındakinin sözünü kesmez, beden dili ile konuştuğu dil aynı ve destekleyici olur. Kişinin gözlerinin içine bakar fakat bu bakmak gerçekten anlayışla dinlediğine yönelik bir bakıştır. Bakmak var bakmak var. Öyle bir bakarsın ki, bir iş görüşmesinde flört ediyormuş gibi bakınca karşıdaki kişi seni ciddiye bile almaz. Öyle bir bakarsın ki, küfrediyormuşsun gibi bakarsın karşıdaki kişi sana karşı samimi olmaz. İletişim demek sürekli başkalarının dedikodusunu yaparak, başkalarını kötüleyerek, eleştirerek mi yapılır? O zaman kişiye sorarlar sen önce kendine bir çeki düzen ver. Şimdi neden sürekli başkalarını eleştirerek iletişim kurarsın çünkü algın sadece basit düzeydeki işleyen döngüden ibarettir. Erdemli insan olma yolunda ilerlemek ne güzel bir meziyettir. Aslında sağlıklı iletişim farkındalığı yüksek kişilerde çok keyifli olur. Teknolojik gelişmeler iletişimin hızını artırmakla birlikte iletişimin kalitesinde zaman zaman deformasyonlara sebep oldu. Hayatımıza internetin büyülü dünyası girdi. Komşumuz aç mı? Tok mu? Diye düşünürken şimdi hiç tanımadığımız insanların derdine düştük? Nereye gitti? Ne yedi? Ne içti gibi takipteyiz sürekli. Üstelik bir de bu takibi dedikodu olarak kullananları gördükçe gerçekten insan ne kadar boş yere zaman harcıyor diye üzülüyor insan. Bu bizi mutlu ediyor mu? Tabi ki hayır. Bu sefer bir özenti başlıyor. Hayatımıza denge unsurunu koyabilirsek teknolojiyi de bu dengenin içeresine koymamız hem çevremizle iletişimimizi güçlendirir hem de bizi birer telefon, bağımlısı olmaktan kurtarır. Sadece konuşuyor olmak sağlıklı bir iletişim kurmamıza vesile olur mu? Aynı dili konuşmak veya sadece konuşuyor olmak demek sağlıklı bir iletişim kurduğumuz anlamına gelmez. Çünkü insan duygusu, düşüncesi, anıları, geçmişi, aile yapısı, kişiliği gibi birçok unsurun bir araya gelmiş olduğu sistemi oluşturur. Bazen insanlara bakıyorum. Makinalı tüfek gibi pat pat ağzına geleni söylüyorlar. Karşındakinin, kaş, göz işareti, üzgün mü? Sevinçli mi? Şu an ne hissediyor. Patır patır söyleyeceğini söylüyor. Biz insanız ve insan; bilge ve kâmil olma yolunda adımlar atarsa, kendini sürekli eğitirse, törpülerse ancak bir değer yaratır. Bir insanın en güzel özelliği muhakeme yapabilmesidir. Aktif bir dinleyici olmak nasıl olur? Aktif dinleme, konuşan bireyin sözlerini açarak tekrar etmekten ibarettir. Hemen her sözüne bir karşılık vermeden, karşımızdaki insanı sonuna kadar sabırla dinlemek onun duygularına tercüman olmaktır. Sayın Belgin Turan'a katılımlarından dolayı İLESAM Genel Başkan Yardımcısı İlter Yeşilay tarafından bir “Teşekkür Belgesi” takdim edildi. Etkinliğin ikinci yarısını oluşturan Şiir Dinletisi Sibel Unur Özdemir tarafından gerçekleştirildi. Ali Kemal Parıldar, Hanifi Işık, Bekir Yeğnidemir, Seyfettin Çoban, Behram Akdemir, Fevzi Daşkın, Halil Yazanel, İhsan Hökelekli, Fehimdar Çiftçi, Sedat Ayar, Merih Baran, Münir Atalar, Hanlar Koca, Melek Uzun Mehmedoğlu, Hasan Duman, Bedri Aybars, İlter Yeşilay, Aşık Sevdâi, Orhan Vergili, Tulin Hatun Şenel, Aşık Selahattin Dündar, Aşık Temelli, Muzaffer Karslı, Hayrettin Gültekin, Tuncer Ulusoy, Rabia Zorlu, Necmi Dal, Ozan Sadık'da etkinliğe katılan isimler arasındaydı. TÜRKİYE İLİM ve EDEBİYAT ESERİ SAHİPLERİ MESLEK BİRLİĞİ İLESAM GENEL MERKEZİ Adres: İzmir 1. Cadde No: 33/16 Aydın Apartmanı, Kat:4 Kızılay / ANKARA Tel: 0312 419 49 38 / Fax: 0312 419 49 39 Web: www.ilesam.org.tr E- Posta : ilesam@ilesam.org.tr
İLESAM CUMARTESİ SOHBETLERİ VE ŞİİR DİNLETİSİ 17 Mart 2018 “İletişim ve Beden Dili”
Edebiyatın, sanatın, kültürün ve aktüel konuların konuşulduğu, şiirlerin okunduğu etkinliklerine devam eden Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliğinin Cumartesi toplantılarından biri daha 17 Mart 2018 tarihinde İLESAM Kültür Evinde gerçekleştirildi.
İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız'ın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan program, Sosyolog/Eğitmen Belgin Turan'ın “İletişim ve Beden Dili” konusunu anlatması ile devam etti. Sayın Belgin Turan'a konuşma metnini bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyor ve metni sizlere aktarıyoruz. “İletişim ve Beden Dili”
İletişim nedir? Neden iletişim kurarız? İletişimde bilimsel algının iletişime etkileri nasıl olur?
Etkili dinlemenin iletişimin, iletişim kalitesini arttırdığı gibi aynı zamanda iletişim çatışmalarını da önleyebileceğini belirtti.
İletişim engellerimize de değinen Turan; iletişimde en büyük engelin kendimiz olduğunu vurguladı. Çünkü bir iletişimde; sürekli yargılama, suçlama, alay etme, savunma, sürekli sorgulama karşımızdaki kişi/kişilerin bizimle iletişimden kaçınmasına neden olduğunu söyledi.
Etkin dinlemek için öncellikle “Sen Dili” karşımızdaki kişiyi suçlayan bir iletişim tarzıdır kişiyi savunmaya iter. Bunun yerine “Ben Dili” ise ne düşündüğümüzü ve ne hissettiğimizi birinci tekil kişi ağzından aktaran konuşma şeklidir. Böylece iletişimde daha doğru mesaj iletmemizi sağlar. Konuşmalarımızda “ben”li ifadeler kullanırsak hem karşımızdaki insanları kırmamış hem de kendimizi daha iyi ifade etmiş oluruz.
Karşımızdaki kişiye empati göstermenin en son aşaması bunu onunla paylaşmak, yani o işinin duygu ve düşüncelerini kendisine geri iletmektir. Karşımızdakini anladığımızı; sözlerimizle, ses tonumuzla, beden dilimizle, belli ederiz.
Etkili iletişim becerilerinin insan yaşamındaki yeri ve önemi, sağlıklı ve uzun süreli ilişkiler söz konusu olduğunda tartışılamaz. İletişimin etkinliğini sağlayan en önemli unsur ise beden dilidir. Bilimsel araştırmalara göre bir mesajın toplam etkisinin yaklaşık %7’sini sözel (sadece sözcükler), %38’ini sesli (ses tonu, sesin yükselip alçalması ve diğer sesler) ve %55’ini de sözel olmayan öğeler oluşturuyor.
Sağlıklı İletişim için öncelikle kaliteli zaman geçirmek ilk sırada gelir. Beceri sahibi olmak önemlidir, dahi olmak ise olağanüstüdür. Ancak hepsinden daha değerli olanı doğru ilişki kurmaktır.
Turan, hayata dair her şeyden bir parça aldığı “Başka Neler Mümkün” kitabına da değinerek bu kitapta amacım; birbirimizi nasıl daha iyi anlarız. Nasıl daha iyi iletişim kurarız. Gibi konulara değinmekti, dedi. En güzel dil sevgi dilidir, onu keşfetmemiz dileklerimle.
***
İletişimde önemli olan faktör nedir? İletişim bildiğimiz üzere; hayatımızın her karesinde yer alan ve yaşantımızı sürdürebilmek, birbirimizi anlamak, duygularımızı, düşüncelerimizi ifade etmek ve bilgi aktarmak şeklinde tanımlayabiliriz. Algı, hatırlama ve düşünmeyi içeren zihinsel faaliyetler biliş olarak adlandırılır. Duygularımızla elde ettiğimiz verilere yüklediğimiz anlamlar, iyi-kötü tüm anılar, unutmak istediklerimiz, unutur gibi olduklarımız, hiç unutmak istemediklerimiz, kendimiz, çevremiz ve diğerleri ilgili yerleşmiş düşünce, inanç ve şemalar kişilerarası iletişimi doğrudan etkilemektedir.
İletişimde yer alan en önemli faktör; önyargılı olmadan, emir vaki yapmadan, aşağılamadan, sürekli savunmaya geçmeden ve en önemlisi de karşımızdaki insanın kendini ifade etmesine izin vermek dayatmacı bir iletişim tarzını seçmemektir. Tersini yaparsanız bu iletişimde empati, karşılıklı anlayış, hoşgörü, sevgi, saygı yoktur. Ses tonu muhtemelen yüksektir.
Algı, hatırlama ve düşünmeyi içeren zihinsel faaliyetler biliş olarak adlandırılır. Duygularımızla elde ettiğimiz verilere yüklediğimiz anlamlar, iyi-kötü tüm anılar, unutmak istediklerimiz, unutur gibi olduklarımız, hiç unutmak istemediklerimiz, kendimiz, çevremiz ve diğerleri ilgili yerleşmiş düşünce, inanç ve şemalar kişilerarası iletişimi doğrudan etkilemektedir.
İnsanların birbiriyle sohbetinde ses tonu yüksek ise o kişiler arasındaki duygusal mesafe çok uzaktır. Yani birbirlerine kalp gözleri kapalıdır diyebiliriz. Yanındaki insan seni duyabilecek mesafedeyken ona neden bağırırız. Daha alçak bir tonda da karşısındaki seni duyarken ona bağırıyorsan artık sadece işin içinde ego ve sen, ben kavgası vardır. İletişimde en güzel dil, anlayış, hoşgörü ve sevgi dilidir.
Sağlıklı bir iletişim nasıl sağlanır?
Sağlıklı bir iletişim için öncelikle kişinin kendisiyle iletişiminin sağlıklı olması gerekir. Peki bu nasıl olur? Kendini seven, kendine değer veren, kendine saygı duyan kişi başkalarıyla ilişki ve iletişiminde karşıdaki kişilere de aynı şekilde davranır. Bir kere ne yapar; empati kurar yani o kişinin yerine kendini koyar, iyi bir dinleyici olur, sürekli karşısındakinin sözünü kesmez, beden dili ile konuştuğu dil aynı ve destekleyici olur. Kişinin gözlerinin içine bakar fakat bu bakmak gerçekten anlayışla dinlediğine yönelik bir bakıştır. Bakmak var bakmak var. Öyle bir bakarsın ki, bir iş görüşmesinde flört ediyormuş gibi bakınca karşıdaki kişi seni ciddiye bile almaz. Öyle bir bakarsın ki, küfrediyormuşsun gibi bakarsın karşıdaki kişi sana karşı samimi olmaz. İletişim demek sürekli başkalarının dedikodusunu yaparak, başkalarını kötüleyerek, eleştirerek mi yapılır? O zaman kişiye sorarlar sen önce kendine bir çeki düzen ver. Şimdi neden sürekli başkalarını eleştirerek iletişim kurarsın çünkü algın sadece basit düzeydeki işleyen döngüden ibarettir. Erdemli insan olma yolunda ilerlemek ne güzel bir meziyettir. Aslında sağlıklı iletişim farkındalığı yüksek kişilerde çok keyifli olur.
Teknolojik gelişmeler iletişimin hızını artırmakla birlikte iletişimin kalitesinde zaman zaman deformasyonlara sebep oldu. Hayatımıza internetin büyülü dünyası girdi. Komşumuz aç mı? Tok mu? Diye düşünürken şimdi hiç tanımadığımız insanların derdine düştük? Nereye gitti? Ne yedi? Ne içti gibi takipteyiz sürekli. Üstelik bir de bu takibi dedikodu olarak kullananları gördükçe gerçekten insan ne kadar boş yere zaman harcıyor diye üzülüyor insan. Bu bizi mutlu ediyor mu? Tabi ki hayır. Bu sefer bir özenti başlıyor. Hayatımıza denge unsurunu koyabilirsek teknolojiyi de bu dengenin içeresine koymamız hem çevremizle iletişimimizi güçlendirir hem de bizi birer telefon, bağımlısı olmaktan kurtarır. Sadece konuşuyor olmak sağlıklı bir iletişim kurmamıza vesile olur mu? Aynı dili konuşmak veya sadece konuşuyor olmak demek sağlıklı bir iletişim kurduğumuz anlamına gelmez. Çünkü insan duygusu, düşüncesi, anıları, geçmişi, aile yapısı, kişiliği gibi birçok unsurun bir araya gelmiş olduğu sistemi oluşturur. Bazen insanlara bakıyorum. Makinalı tüfek gibi pat pat ağzına geleni söylüyorlar. Karşındakinin, kaş, göz işareti, üzgün mü? Sevinçli mi? Şu an ne hissediyor. Patır patır söyleyeceğini söylüyor. Biz insanız ve insan; bilge ve kâmil olma yolunda adımlar atarsa, kendini sürekli eğitirse, törpülerse ancak bir değer yaratır. Bir insanın en güzel özelliği muhakeme yapabilmesidir.
Aktif bir dinleyici olmak nasıl olur?
Aktif dinleme, konuşan bireyin sözlerini açarak tekrar etmekten ibarettir. Hemen her sözüne bir karşılık vermeden, karşımızdaki insanı sonuna kadar sabırla dinlemek onun duygularına tercüman olmaktır. Sayın Belgin Turan'a katılımlarından dolayı İLESAM Genel Başkan Yardımcısı İlter Yeşilay tarafından bir “Teşekkür Belgesi” takdim edildi.
Etkinliğin ikinci yarısını oluşturan Şiir Dinletisi Sibel Unur Özdemir tarafından gerçekleştirildi. Ali Kemal Parıldar, Hanifi Işık, Bekir Yeğnidemir, Seyfettin Çoban, Behram Akdemir, Fevzi Daşkın, Halil Yazanel, İhsan Hökelekli, Fehimdar Çiftçi, Sedat Ayar, Merih Baran, Münir Atalar, Hanlar Koca, Melek Uzun Mehmedoğlu, Hasan Duman, Bedri Aybars, İlter Yeşilay, Aşık Sevdâi, Orhan Vergili, Tulin Hatun Şenel, Aşık Selahattin Dündar, Aşık Temelli, Muzaffer Karslı, Hayrettin Gültekin, Tuncer Ulusoy, Rabia Zorlu, Necmi Dal, Ozan Sadık'da etkinliğe katılan isimler arasındaydı.
TÜRKİYE İLİM ve EDEBİYAT ESERİ SAHİPLERİ MESLEK BİRLİĞİ İLESAM GENEL MERKEZİ Adres: İzmir 1. Cadde No: 33/16 Aydın Apartmanı, Kat:4 Kızılay / ANKARA Tel: 0312 419 49 38 / Fax: 0312 419 49 39 Web: www.ilesam.org.tr E- Posta : ilesam@ilesam.org.tr
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 972566
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.