“Hüseyin Nihal ATSIZ’ı Doğru Anlamak” İLESAM CUMARTESİ SOHBETLERİ VE ŞİİR DİNLETİSİ (19 Aralık 2015)

 / ETKİNLİKLERİMİZ

İLESAM CUMARTESİ SOHBETLERİ VE ŞİİR DİNLETİSİ 

(19 Aralık 2015)

“Hüseyin Nihal ATSIZ’ı Doğru Anlamak” 

İLESAM Ankara Şubesi tarafından düzenlenen “Cumartesi Sohbetleri ve Şiir Dinletileri” tüm hızıyla devam ediyor.  İLESAM Kültür Evi’nde sanata, kültüre dair anlar paylaşılıyor, aktüel konular konuşuluyor, şiirler okunuyor, dostluklar pekiştiriliyor.

Program, İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız’ın yaptığı açılış konuşması ile başladı. Parmaksız “Davasına inanmış insanlardan korkmak lazım. Onlar yollarından dönmez Necip Fazıl gibi, Nazım Hikmet gibi, Nihal Atsız gibi. Atsız, milli bir aşk şairidir. O, gönlünün aşkla dolu olduğunu dile getirir eserlerinde. O’nun, gönlümde takdire değer bir yeri vardır.” dedikten sonra konuşmasını yapmak üzere Prof. Dr. Nurullah Çetin’i kürsüye davet etti.

Prof. Dr. Nurullah ÇETİN “Bu milletin bağrından çıkmış, yüzde yüz milli, yüzde yüz istiklalci Türk aydınları şimdi de var, önce de vardı Nihal Atsız gibi. Onun da kusurları olabilir elbet; ancak O, kendi varlığını Türk varlığında eritmiş, Türk edebiyat ve düşünce hayatında yaptıklarıyla yazdıkları örtüşen bir insandı Mehmet Akif Ersoy gibi. Mesela Necip Fazıl’ın yaşadığı ayrı, yazdığı ayrı idi.


Nihal Atsız’ın derdi neydi?  1905 yılından  1975 yılına kadar bir ömür yaşadı. Kitap, roman, eleştiri, öykü, makale, şiir vb. pek çok türde eserler verdi. Türk dilini, tarihini ve edebiyatını çok iyi biliyordu. Bozkurtların Ölümü, Bozkurtlar Diriliyor, Deli Kurt, Ruh Adam, Yalnız Adam, Yolların Sonu eserlerinden bazılarıdır.

Atsız, bir tepki adamıydı. Neye tepki duydu bu adam? Nihal Atsız parçalı Türk tarihini değil, bütünlüklü tarih olgusunu ön plana çıkarmıştır. Eserlerinde ‘Tarih bizimdir, tarih bizim varlığımızdır, yadsıyamaz, reddedemezsiniz.” düşüncesinden yola çıkarak o döneme ait motifleri ısrarla işlemiştir. Milli kimlik ve şuur kazandırmıştır.

Bu değerler olmazsa devlet olunamaz, millet olunamaz; darmadağın olunur.

Atsız, altı romanını da –üçü tarihi dönemi temsil eder- bilinçli olarak yazmıştır. Orhun Abidelerini, Göktürk Devletini anlatır.

Türk adını unutmamak, ne demektir?

Türk kelimesinin dört anlamı vardır:

Birincisi, derleyen, toplayan (Orhun Abideleri, Göktürk )

İkincisi, güçlü, kuvvetli (ekonomik, askeri)

Üçüncüsü, töre ( kültür, değer, medeniyet, sanat, örf ve adetler, insani değerler, İslami kültür birikimleri)

Dördüncüsü, üreyen ve türeyen (çoğalan)

Bu demek oluyor ki ‘Nüfusunuz yoksa nüfuzunuz da yoktur; hızla yok olursunuz.’

Nihal Atsız, bugünün sorunlarını eserlerinde dile getiriyor ki; kültür üretmek, var olanı güncelleyerek gelecek kuşaklara aktarmak önemlidir ve O’nun yaptığı da budur,  derleyicilikle işi yoktur, o üretkendir. O bir kültür adamıdır.

Tarihi bilgiler malzemedir. Bugüne uyarlayabilmek, anlamlı bir terkip içine sokmak,  inceleme ve değerlendirmeyle, sanatla -romanla, öyküyle vb.- olabilir.

Nihal Atsız bozkurt, kürşad motiflerini işliyor eserlerinde ve destansı bir üslupla anlatıyor, istiklal fikri üzerinde duruyor. O zaman da bugün de Türk Milletinin ‘istiklal’ diye bir derdi var. İstiklal, kimseden emir ve talimat almadan idari ve siyasi bir sistem kurmaktır, ekonomik istikrardır. Üç temel kaynak; ekonomi, yer altı ve yer üstü güçler, değerler Türk milletinin istifade ve tasarrufuna sunulur. Kültürel istiklalimiz bize özgüdür. Kültür, var oluşumuzun gereğidir. Bizler yüzyıllar boyunca Dünya devletlerine medeniyetin, kültürün ne olduğunu göstermedik mi?

Batıcılığa (mason, misyonerlik, oryantalizm, hümanizm) kominizme karşı büyük mücadelesi oluyor. Nihal Atsız, hümanizm üzerinde duruyor en çok. ‘Milletçiliğe’ karşı getirilen ‘Beşeriyetçilik’ kavramına eleştirel tavrı önemli.

Nihal Atsız ‘Turan’cıdır. Turan, Türkler demektir. Tüm Türk boylarının birliği; kısaca ‘Türkler’ anlamına gelir. Türk Milletinin birlik ve beraberliği, bütün dünya Türklüğü (dil, inanç, hedef, ortak gelecek, ortak tarih birliği vb.)  Türk birliğine bağlıdır, Turan’a bağlıdır. Neden Türk birliği yok? Türk birliği olmadığı için savaşlar yaşanıyor, kanlar dökülüyor. Birlik ve beraberlik olmazsa sahipsizlik baş gösterir ve bunlar yaşanır. Türk birliği demek, refah, barış, huzur, mutluluk demek.

Nihal Atsız okumak, bugünkü sorunlara da çözüm üretmek anlamına geliyor. O, bizlere miras bırakmıştır. Bizlerin tarihe mâl olmuş kişilerin öngörülerini alıp okumamız gerekmektedir. Mesele hatalar üzerinde durmak değil; söylenenleri anlayıp günümüzde kullanmaktır.

Hüseyin Nihal Atsız doğruları söyledi, doğruları için yaşadı.” dedi.  

Nurullah Çetin, Nihal Atsız’ın ‘Sona Doğru’ isimli şiirinden bir dörtlüğü seslendirerek konuşmasını sonlandırdı.

“Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim: 
Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim. 
Dünya denen mezellete dalsın her isteyen; 
Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim.”

H.Nihal Atsız / Sona Doğru şiirinden

Konu ile ilgili olarak kendisine yöneltilen soruları da cevaplayan Prof. Dr. Nurullah Çetin’e katılımlarından dolayı İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız tarafından bir “Teşekkür Belgesi” takdim edildi.

Etkinliğin ikinci yarısını oluşturan Şiir Dinletisi İLESAM Ankara Şube Başkanı Durak Turan Düz tarafından sunuldu.

 

Ağırlıklı olarak Türkiye sevdasını dile getiren eserler güne damgasını vurdu.

Prof. Dr. Gül Durmaz, Talat Gençosmanoğlu, Ozan Zebuni, Hanifi Işık, Ali Kemal Parıldar, Sevinç Doğancan Güven, Prof. Dr. Ramazan Durmaz, Tülin Hatun Şenel, Müzeyyen Unur, Mahir Ünat, Nurettin Gür Ozanoğlu, İbrahim Yaman, Seyfettin Çoban, Şakir Susuz, Bekir Yeğnidemir, Hayrettin Gültekin, Veli Zor, Ahmet Afacan, Tuncer Ulusoy, Uğur Bulut, Bilal Bütün, Bekir Aksoy, Ali Kahraman, Hilmi Teke, Kemalettin Kalkan, Ertuğrul Yılmaz, Fevzi Gökalp, Bayram Yelen, Kemal Türk, Hüseyin Atmacaoğlu, Orhan Vergili, Sadık Kılıç, Ayşe Akay, Cahit Karaç, Abdullah Satoğlu, Cemal Tuzcuoğulları etkinliğe katılan isimler arasındaydılar.

2015 yılının son Cumartesi etkinliklerinden biri olan bu program da anılar arasındaki yerini aldı.

İLESAM Şiir Dinletilerimize şiire, sanata ve kültüre gönül veren herkesi- üyemiz olsun veya olmasın-bekliyoruz.Unutmayın!!!

HABER METNİ: Sibel Unur Özdemir

FOTOĞRAFLAR: Sibel Unur Özdemir – Orhan Vergili

 görüntüleniyor

TÜRKİYE İLİM ve EDEBİYAT ESERİ SAHİPLERİ MESLEK BİRLİĞİ

İLESAM GENEL MERKEZİ

Adres

:

İzmir 1.Cad. No: 33/16  Aydın Apartmanı, Kat:4  Kızılay / ANKARA

Tel

:

0 312 419 49 38

Faks

:

0 312 419 49 39

Web

:

www.ilesam.org.tr

E-Posta

:

ilesam@ilesam.org.tr

 Okunma Sayısı : 3444         23 Aralık 2015

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 390914

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.