İLESAM ve İLESAM ÜYELERİMİZDEN HABERLER (24.12.2015)

ESERE SAYGILI KORSANA KARŞIYIZ ULUSAL SLOGAN ve LOGO YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ YAPILDI.(30 KASIM 2015)

“ESERE SAYGILI KORSANA KARŞIYIZ ULUSAL SLOGAN ve LOGO YARIŞMASI”nda dereceye giren öğrencilerin ödülleri 30 Kasım 2015 tarihinde, saat 13.30’da Milli Eğitim Şura Salonu’nda gerçekleştirilen bir programla sahiplerini buldu.

Ödül töreni öncesi saat 10.30'da yarışmada dereceye giren öğrenciler, velileri ve öğretmenleri T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü'nü ziyaret etti. Telif Hakları Genel Müdürü Sayın Ali Atlıhan öğrencilerle sohbet etti, telif hakları ve korsan ile ilgili bilgiler verdi.

Esere Saygılı, Korsana Karşıyız Ulusal Slogan ve Logo Yarışması plaketleri, katılım belgeleri, diz üstü bilgisayarları, tablet bilgisayarları, dijital fotoğraf makineleri, kitap setleri Telif Hakları Genel Müdür V. Ali Atlıhan, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Ercan Şen, İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız, İLESAM Genel Başkan Yardımcısı İlter Yeşilay, İLESAM Yönetim Kurulu üyelerinden Cemal Tuzcuoğulları ve Arif Bük, Ankara İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İhsan Yalçınkaya, Gölbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürü Hayrettin Balcı ve Altındağ İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Muhittin Arık tarafından öğrencilere takdim edildi.

Ödül alan her bir öğrenci o an ki duygu ve düşüncelerini seyircilerle paylaştı.

Programa katılan öğrencilere “Esere Saygılı, Korsana Karşıyız” Ulusal Slogan ve Logo Yarışması-2015  adını taşıyan  bir kitap, proje dosyası, tanıtım ve telif hakkı broşürü ve de ‘Korsana Karşıyız’ rozetleri dağıtıldı.

BANA KULAK VER DİYORUM, KULAK ASMIYORSUN SEVDİĞİM* (Sadık K. TURAL)

"FUZÛLÎ RİND-İ ŞEYDÂDIR HEMÎŞE HALKA RÜSVÂDIR

GÖRÜN KİM BU NE SEVDADIR BU SEVDADAN USANMAZ  MI"

EEEY! VATAN KARDEŞLERİM… EEY!  İÇLERİNDE SEVGİLİMİN DE YAŞADIĞI, HÜRMET VE MUHABBETLE   BAĞIMLI OLDUĞUM İNSANLARIN BULUNDUĞU KUTSAL TOPRAKLAR…

EEEEY!  BENCİLEYİN,  KIRGINLIKLARA YENİLMEDEN, UĞRADIĞI HUKUKSUZLUKLAR YÜZÜNDEN İNKÂR VE İSYANA DA, DOSTLARIN GÜÇSÜZLÜK VEYA KORKAKLIKTAN DOĞAN SESSİZLİĞİNİN YOL AÇTIĞI ŞAŞKINLIĞA  DA TESLİM OLMADAN, VATANI SEVMENİN, BU SEVGİYLE HER DAVRANIŞINI MAYALAYIP EKMEĞE AŞA DÖNÜŞTÜRMENİN ÇABASI VE HEYECANI İLE YAŞAYANLAR…

EY, NİYETİ, ANNESİNİN SÜTÜ KADAR AK, BABASININ TERİ KADAR HELAL OLAN VATAN KARINDAŞLARIM…

VE EEEEY! ATA RUHLARININ MESAJLARINI , ÇAĞRILARINI DUYABİLDİKÇE , GERİLİ  YAYDAKİ   OK GİBİ, BÜTÜN BAĞLANTILARDAN KOPUP ENERJİSİYLE  HEDEFİ VURMAYA HAZIR KARDEŞLERİM…

EY! VATAN KARDEŞİM, TARİH YOLDAŞIM, EY! DİLDEŞİM VE EY! İSTESE DE,  İSTEMESE DE PEŞİNE DÜŞTÜĞÜM GÖNÜLDAŞIM , BİR PARÇASI OLDUĞUNA İNANDIĞIM DİĞER PARÇAM:

V  A  L  L      H   İ       SENİ      S  E V  İ  Y O R U M…

SENİ BEN, AĞITLARIN, ŞARKILARIN, TÜRKÜLERİN,  OYUN HAVALARININ BESTE VE GÜFTELERİNDE SEVDİM… BEN ,SENİ, HAN DUVARLARI ‘NIN,  BİNGÖL ÇOBANLARI’NIN, BU VATAN KİMİN’İN, HANCI’NIN SENİ ANLATMAYI BAŞARABİLMİŞ MISRALARINDA SEVDİM… SENİ BEN, MÜFTÜOĞLU AHMET HİKMET’İN ÜZÜMCÜ ADLI ,NAMUSLU VE BİLİNÇLİ AYDINLARA TERCÜMAN OLAN VE KELİMELERLE ÇİZİLMİŞ, YAĞLI BOYA  DEV TABLOYA MODELLİK YAPTIĞIN İÇİN SEVDİM…

SENİ, HIRSLARI VE AÇ GÖZLÜLÜKLERİYLE ÇİLEDEN ÇIKARTANLARI BAĞIŞLAYAN SAFLIĞINA; SENİ RİYÂLARIYLA, ŞARLATANLIKLARI İLE ALDATANLARIN; SENİ HAFIZASIZ SANMALARINA YOL AÇAN HIRSIZLIKLARA,  YOLSUZLUKLARA HOŞ GÖRÜ GÖSTERiCİ  HAMAKATİNE RAĞMEN, SENİ HEP SEVDİM…

DOLAR MİLYONERİ  SÖZDE SOSYALİSTİN, HER YIL ARABASINI, BEŞ YILDA BİR EVİNİ YENİLEYEN SÖZDE SOSYAL DEMOKRATIN, GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA YALAN SÖYLEYEN TV MÜRŞİTLERİNİN , BİR CÜMLESİYLE SENİ TESLİM ALAN KÖŞE YAZARININ, SENİ KANDIRMANIN ZEVKİYLE KENDİNDEN GEÇTİKLERİNİ GÖRDÜĞÜM ANLARDA,  SANA ÇOK  KIZDIM, AMA SEVMEYE DEVAM ETTİM.

OTUZ KATLI OTELİN BİLMEM KAÇINCI KATINDAKİ SUİT DAİREDEN KÂBEYE BAKIP UMRE YAPAN VE/VEYA HACI OLAN MÜSLÜMANIN, SENİ KÜÇÜMSEDİĞİNİ GÖRDÜĞÜM ZAMAN, SANA DAHA ÇOK KIZDIM; AMA, SEVMEKTEN VAZGEÇEMEDİM… SENİN PARANI SOYMANIN ADINI TAAHHÜT KOYUP-- ÜSTÜNEÜSTLÜK-- SANA KÜFÜR EDEN; ’TÜRK YOKTUR ‘DİYEN YÜZSÜZLER İÇİN ,MEDENÎ VE HUKUKÎ HAKKINI KULLANMADIĞIN ZAMAN,  SANA ÇOK ÖFKELENDİM; SEVGİMİN ACISIYLA, ”ALLAH SANA , SAVCIYA GİDECEK GÜÇ VE İDRAK VERSİN !” DEDİM, FAKAAT SENİ SEVMEYE DEVAM ETTİM.

DİN, İMAN, İBÂDET ADINA SÖMÜRÜLDÜĞÜN, CEHENNEM ADINA KORKUTULDUĞUN ZAMAN HAMÂKATİNE KIZDIM, BU AHMAKLIĞININ KİMLERİ BİRBİRLERİYLE DAYANIŞAN DÜNYALIKLI YAPTIĞINI KAVRAYAMAYIŞINA VE/VEYA HİZMETTEN YEMLENENLERE GÖZ YUMUŞUNA DARILDIMSA DA,  SENİ SEVMEKTEN VAZ GEÇEMEDİM.

MADDÎ VEYA İDARÎ GÜCÜNE DAYANIP SANA EZİYET, HATTÂ ZULM EDENLER KARŞISINDAKİ ÇARESİZ ÖFKENİ, BİR KÜFÜR VEYA BEDDUADA ERİYEN RÂZI OLMANI, SEVDİM.

SENİ HIRSLARI İLE GÜLÜNÇ DURUMA DÜŞÜRDÜKLERİNDE DE, ŞARLATANLIKLARIYLA APTAL YERİNE KOYDUKLARINDA DA ,FERHATCASINA SEVMEYE DEVAM ETTİM… AYNI İNSANLA İKİ KERE, BİR DE BAŞKASIYLA ÜÇÜNCÜ KEZ EVLENDİĞİNDE,  ŞAŞKINLIK DA,SERSEMLİK DE DENEBİLECEK BU YANLIŞINI  GÖRMEK/BİLMEK, BENİ ÇOK BUNALTTI, AZ DAHA, AĞIR BİR BUNALIMA GİREYAZDIM, O DURUMLARINA RAĞMEN, SENİ MECNUNCASINA SEVMEKTEN ŞİKÂYET ETMEDİM.

KIZIN VE/VEYA OĞLUN SENDEN FARKLI, TORUNUN İSE, ÇOK FARKLI OLMANIN DEĞİŞİMİNİ SANA YAŞATTIKLARI ZAMAN, ONLARIN  KÖKSÜZLÜKLERİNE TAHAMMÜLÜNÜ VE SABRINI SEVDİM. ‘ONLAR YOKSULLUK TANIMASIN!’ DİYEREK, YEMEYİP İÇMEYİP ÇOCUKLARINA TORUNLARINA      YEDİRDİN GİYDİRDİN. ONLARIN, ÖNCELİKLE BENCİLLİKLERİNİ, SONRA DA, BİYOLOJİK VE PSİKOLOJİK HASTALIKLARLA İÇİÇE YAŞADIKLARINI GÖRMEKTEN DOĞAN AÇIKLAMA BULAMAYIŞINI GÖRDÜĞÜM DURUMLARDA, ŞEFKAT, MUHABBET, SAFİYET VE SAMİMİYETİNİ SEVDİM.

BENDEKİ SEVGİYİ, RUH SADAKATİNİN, KOPMAZ BAĞLILIĞIN VE SAMİMİYETİN MAYALADIĞINI SEN DE BİLİRSİN. SEN —KUTSAL BİLDİKLERİN AŞKINA--BENİ ŞU ÜÇ SİLAHTAN BİRİ İLE VURMA: RUH SADAKATSİZLİĞİ, SAMİMİYETSİZLİK VE NANKÖRLÜK… ŞEFKAT, MERHAMET VE RUH SADAKATİMİN MAYASI ,YAŞAMA ARZU VE UMUDUMUN TAŞIYICI HÜCRESİ OLAN BENİM SEVGİMİ,  BU ÜÇ ZEHİRDEN BİRİYLE ÖLDÜRME, NE OLUR… SENİ KISKANMAMA, KORUMAMA VE SEVMEME KARŞI ÇIKMA NE OLUR!

SENİ, ÇARESİZ; SENİ, YOKSUL; SENİ ,ARKASIZ; SENİ, MAZLUM VE MAKHUR; SENİ, RAZI OLMAYA  MAHKÛM , GARİPLİĞİNİ KABULLENMİŞ ANLARINDA GÖRDÜĞÜMDE İSE, KENDİMİ ŞÖYLE DİYEREK AVUTTUM : İKİ KANADI KIRIK BİR KARTAL UÇAMAZ, AVLANAMAZ… AVCININ, ZAPTİYENİN KURDUĞU TUZAĞA DÜŞEN ASLANIN --ERKEK VEYA DİŞİ—PENÇELERİ  KIZGIN DEMİRLE DAĞLANMIŞSA, KAFESLENMİŞSE, SEVGİLİSİNE DE, SEVDİĞİ YERLERE DE, ÖZGÜRLÜĞE DE, SADECE RÜYALARINDA  ULAŞACAK, LAKİN BEDENİ, KİBİRLİ BİR ZÂLİMİN  EMRİNDE OLACAK… ÇARESİZLİK VE ACZİNDEN MUTLAKA KURTULACAĞI UMUDUNU KORUMASI ŞARTIYLA, EN BÜYÜK HEKİM OLAN ZAMANIN GEÇMESİ VE BEDENEN RUHEN İYİLEŞMESİ DIŞINDA YAPILACAK BİR İŞ NEREDEYSE  YOK…BEKLEYELİM, BEKLEYELİM,GÖRELİM :  YARALI KARTALI VE ZİNCİRLİ ASLANI KÜÇÜMSEYENLER, YARIN NE YAPACAK ?

SENİ EN ÇOK İNCİTEN—BEN ÖYLE SANIYORUM—VATAN KONUSUNDAKİ DUYARSIZLIK; VATANI PAYLAŞTIKLARININ VATANSEVER OLMAYIŞI… SENİN ATALARIN, VATANI ANA BELLEMİŞ, UĞRUNDA ÖLMEYİ CENNET/UÇMAK SAYMIŞ İNSANLAR İDİ. O RUHLAR ŞİMDİ TARİHİN VE TOPRAĞIN RUHUYLA BÜTÜNLEŞTİLER… SEN, İÇİNDEKİLERİ –BİR GÜN- SÖZE DÖNÜŞTÜRÜP ŞÖYLE HAYKIRMAK NİYETİNDESİN: ÜRETİLEN ÇÖZÜMLER, BULUNAN ÇÂRELER, BENİM GÖNLÜME GÖRE DEĞİL…

SEN BİLİYORSUN ŞU HİKMETİ: AYRILMADIĞIMIZ, AYRIŞMADIĞIMIZ, FİTNE VE NİFAKI ÖNLEYEBİLDİĞİMİZ SÜRECE, SEVMEK BİR NİMET, HUZUR BİR ÖDÜL, BÜTÜNLÜK BİR HAYIRLI NETİCE OLACAKTIR… ALLÂH’IN ELÇİSİNİN“ BİRBİRİNİZİ SEVMEDİKÇE İMAN ETMİŞ OLMAZSINIZ.” HÜKMÜNDEKİ HİKMETİN İLHÂMI İLE TEKRAR EDEYİM Kİ, BEN, SENİ SEVİYORUM, SEVECEĞİM…SEVDA NEDİR,GÖRSÜNLER… BİZİM DİNİMİZDEN OLMAYAN BİR BİLGENİN ,HALİL CİBRAN’IN ,ELLİ YILA YAKIN BİR ZAMANDIR  EZBERİMDEKİ  ŞU  SÖZÜNÜN KELİMELERİ ,ÇIĞLIĞIMIN PARÇALARINDAN BİRİ OLSUN :

“BANA KULAK VERİRSEN, SÖZLERDE ERİYEN SESİMİ DUYABİLİRSİN; SÖYLEYEBİLDİKLERİMİN İÇİNDEN SÖYLEYEMEDİKLERİMİ DE DUYMAYI BECERECEKSEN, BANA KULAK VER…”

BENİ ŞEFKATSİZ, MERHAMETSİZ, ADALETSİZ, SAMİMİYETSİZ VE AKILSIZ BIRAKMADIĞI İÇİN, ALLÂHIMIZA HAMDEDİYOR, ŞÜKREDİYORUM… BENCİLLİĞİN VE TATMİNSİZLİĞİN EGEMEN OLDUĞU DÜNYAMIZDA, ALLAHIM BANA VE SANA,    KALB-İ SELÎM, (ARINMIŞ VE KURTULMUŞ KALB), AKL-I SELÎM VE HİSS-İ SELÎM VERSİN ;  AYRILMA VE AYRIŞMAYA SEBEP OLAN MÜNAFIKLARDAN,EŞKIYADAN VE HAİNLERDEN   EMİN EYLESİN…AMİİİN…

HIRS, HASET VE KİBİR SAHİPLERİNİN SALDIRILARINA MARUZ KALMIŞLIĞI DA, SABRIYLA VE ÖZGÜVENİYLE  ETKİSİZLEŞTİRDİĞİ YALNIZLIĞI DA, ‘ONUN BİR ZAAFINI  YAKALAMIŞLAR’ DİYEBİLDİĞİM BURUTÜSLÜKLERİ DE TADAGELMİŞ BİR İNSAN OLARAK SÖYLEYEYİM: SENİN LİYAKATİNİ  BİR KENARA BIRAKTIRDIĞI, BENİM DUYGU DÜŞÜNCE VE HAYALİMİ ,SENİN SEVGİNLE BEZEDİĞİ İÇİN DE, ÂLEMLERİN RABBİNE HAMDEDİP ŞÜKREDİYORUM…(Sadık K. TURAL)

*BU METİN, DEĞERLİ ROMANCI D. KUVELOĞLU’NUN GÖNDERDİĞİ Joseph STİGLİTZ ADLI BİR BİLGE BİLGİNİN  “Eşitsizliğin Bedeli” (Ben kapitalizm) BAŞLIKLI METNİNİN RUHUMDA YOL AÇTIĞI DEPREMİN SONUCUNDA DOĞMUŞTUR. (2-4 ARALIK 2015--S K T )

OSMAN ÇEVİKSOY’DAN İKİ YENİ ÖYKÜ KİTABI… 

Üyemiz Osman Çeviksoy’un iki yeni öykü kitabı, diğer eserleri gibi Akçağ yayınlarından çıktı. Çeviksoy, 27 Kasım 2015 akşamı; bir adı da Kabakçı Konağı olan Ankara Altındağ Kültürevi’nde gerçekleştirdiği “Yazarlık Yıllarım” konulu söyleşiden sonra yeni çıkan “Seninle Bin Yıl” ve “Yarın Diye Diye” adlı kitaplarını okurlarına imzaladı.

Söyleşiye Avrasya Yazarlar Birliği Yazar Okulu’nda yetişen genç yazarlarla birlikte çok sayıda şair, yazar ve edebiyatsever katıldı. 2011 yılında “İLESAM Hikâye Ödülü”nü de almış olan arkadaşımız, gerçekleştirdiği söyleşinin ardından sorulan sorulardan birine verdiği cevapta bir gezi kitabı ve iki roman üzerinde çalıştığını; önce gezi kitabının, sonra da romanların tamamlanacağını söyledi.

Çeviksoy’un daha önce yayımlanmış olan eserleri:

Hikâye Kitapları:  

Beyaz Yürüyüş (1982),

 Tutuklu Yürek (1982),

Ağlamak Yasak (1984),

Duvarın Öte Yanı (1985),

 Kar Yağar Gül Üstüne (1986),

 Derdimi Gül Eyledim (1989),

Geriye Hüzün Kalır (1990),

 Sana Seni Anlatmak (1994),

Aklıma Yıldız Düştü (2011),

Karanlıkta Ses Gibi (2011). 

Romanları: 

 Başıma Dağlar Düştü (1994),

Ömrümüz Gurbet (2008).

İlk Gençlik Hikâye Kitapları:  

Büyüyorsun Yavrucuğum (2004),

Bir Çağ Masalı (2004),

Babalar Oğullar (2004),

Sarı Mantolu Kız (2004).

Radyo oyunu:

 Kartal Yuvası (1992)

Ders kitapları:  

(Ethem Baran’la birlikte) Liseler için, Türk Dili ve Edebiyatı,

Edebiyat 1, 2, 3, Kompozisyon 1, 2, 3, Edebî Metinler 1, 2, Güzel Konuşma ve Yazma.

Çeviksoy’un almış olduğu ödüllerden bazıları: 

Töre Dergisi Hikâye Yarışması Mansiyon Ödülü

Gerçek Dergisi Dede Korkut Hikâye Yarışması Üçüncülük Ödülü

Yeni Düşünce Dergisi Hikâye Yarışması Birincilik Ödülü

1981 yılı Kültür Bakanlığı “100. Yıl” yarışmalarında “Beyaz Yürüyüş” adlı kitabıyla öykü dalında birincilik ödülü.

1985 yılında “Duvarın Öte Yanı” adlı kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Hikâyecisi Ödülü

1994 yılında “Sana Seni Anlatmak” adlı kitabıyla Milli Eğitim Bakanlığı İkincilik Ödülü.

2011 yılında “Aklıma Yıldız Düştü” adlı kitabıyla İLESAM Hikâye Ödülü.
 

İLESAM ÜYESİ ŞAİR-YAZAR AYTEN DİRİER'İN ÇANAKKALE SEREFRAZI KİTABI YAYINLANDI. 

Üyelerimizden şair-yazar Ayten Dirier'in “Çanakkale Serefrazı” isimli kitabı yayınlandı.
Çanakkale Savaşları'nın epik destanı kitap, resimler ve Ramazan Özyurt tarafından bestelenen bölümlerle belgesel bir eser niteliği taşımakta. 

Kitap aşağıdaki adreslerden temin edilebilir:
Ürün Yayınevi-Konur Sokak No:36/13 Kızılay/ANKARA

EĞİTİMCİ-YAZAR İHSAN ÜNLÜ’NÜN 3. KİTABI ÇIKTI…

Eğitimci-Yazar İhsan Ünlü ’nün yeni kitabı “Alevilikte Dedelik ve Ocak Anlayışı” adıyla piyasaya çıktı.

Alevi inancı ve kültürünün taşıyıcısı konumunda bulunan dedeliğin dünü, bugünü ve geleceği; Ocak sisteminin işleyişi ve fonksiyonları konusunda yüksek lisans tez çalışması olan bu kitap hakkında yazar şunları söyledi:

“Bugün birileri hala görmek istemese ve hatta “İslam dışı” addetse de Alevilik, İslam’ın özgün bir yorumu ve bu ülkenin bir gerçeğidir.

 Bunun zıddını söyleyen gerek Alevi, gerekse Sünni zümrelerin meseleye mezhep taassubu veya siyasi/ideolojik kaygılarla baktığı söylenebilir.

Bu meyanda ellerinde ciddi deliller olmadığı gibi, ortaya koydukları verilerin bilimsellikten uzak afakî bilgiler olduğu anlaşılmaktadır.

Halbuki bilgi çağında yaşadığımız şu dünyada, bu tür spekülatif yaklaşımlar çok yanlış ve mesnetsizdir. Bu tür yaklaşımlarla ülkemiz geçmişte çok ciddi hadiseler yaşamış, enerji ve zaman kaybetmiştir.

İnsanlar özellikle zayıf noktaları olan etnik ve mezhep farklılıklarından yakalanıp vurulmuştur.

Hiç istenmeyen bu tür hadiseler hala sürerken, insanları tekrar bir araya getirecek ve bir daha bu tür tuzaklara düşülmemesini sağlayacak çalışmaların önemi malumdur.

Biz de bu çalışmayla yüzyıllarca bir arada yaşayan, aynı kaderi ve coğrafyayı paylaşan, ortak değerleri çok fazla olan insanların ayrıntı konulara takılarak birbirlerini incitmemelerini, ortak değerler etrafında buluşarak kaynaşmalarını sağlamaya çalıştık.”

Herkesi olduğu konumda kabul edip değer ve anlayışlara empatiyle bakmanın önemine vurgu yapan Ünlü, kitabın çıkmasında katkısı bulunan başta Erzincan Valiliği ve Kültür Müdürlüğü olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.