Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız ve Genel Muhasibi Cemal Tuzcuoğulları tarafından, “Telif Hakları Bilincinin Eğitim Kurumları ve Ülke Genelinde Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması” konusunda, Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Konferans Salonu’nda bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

5846 Sayılı telif hakları kanunun ülkemizde yazar, şair, akademisyen eser sahipler tarafından çok fazla bilinmediğini söyleyen İLESAM Genel Başkanı M. Nuri Parmaksız, “Hem maddi hem manevi haklarını korumak açısından eser sahiplerinin haklarını bilmediğini İLESAM olarak düşünüyoruz. Bu anlamda tanıtım çalışmaları, konferanslar, seminerlerle 18 ilde Üniversitelerde ve orta öğretim kurumlarında başlattığımız telif hakları konferansının birincisi Gaziantep Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirdik” ifadesinde bulundu.
“İsteğimiz eser sahiplerinin haklarına sahip çıkması” diyen Parmaksız, “Konferanslarımızda; böyle haklarımız da mı varmış, yazdığımız eserden para da kazanabilir miyiz düşüncesi hasıl oluyor. 5846 Sayılı yasaya göre eserde eser sahibinin izni olmadan o eserden faydalanamaz, sadece alıntı yapabilir. Basında kültür, eğitim amaçlı alıntılar yapılabilir, bu konuda sıkıntı yok ama onun üzerinden para kazanmak kesinlikle söz konusu değil.  Dünya sıralamasında Türkiye korsan yayın bakımından ilk sıralarda yer alıyor. Son yıllarda Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Şube dairesinde il denetim komisyonu üyelerimiz var. Bu üyelerimiz senenin belirli zamanlarında il içerisinde denetim çalışmalarını sürdürerek, hazırladıkları raporu genel merkezimize gönderiyorlar. Türkiye’nin karnesi korsan yayın bakamından çok kötü. Bu kayıp hem yazarın, hem eser sahibinin, hem yayınevinin yani bu işten geçinen insanların kayıbıdır” diyerek, eser sahibinin İLESAM’a üye olduğu zaman bu üyeliğinin ortalama 100 yıllık bir üyelik olduğunu belirterek, ölümünden sonra da haklarının 70 yıl daha devam edeceğini söyledi.
Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği Genel Muhasibi Cemal Tuzcuoğulları telifin yazarın emeğinin karşılığı olduğunu söyledi.

Tuzcuoğlulları, “Özgün eser, işleme eser, derleme eser, tercüme eser gibi eserlerin hukuksal olarak değerlendirilmesi yazarın lehine maddiyata çevrilirken, ölçü birimleri çok farklıdır. Dava konusu olan bir eserin ya da makalenin özgün olup-olmadığı yazarın kendi duygu ve düşüncelerini yansıtıp-yansıtmadığının tespit edilmesi gerekir. Bakanlığı belirlediği bir ölçü birimi vardır, yüzde 8 – 10 arasında bir oran. Ama piyasanın ölçü birimi aynı değildir. Elif Şafak, Orhan Pamuk gibi kamu oyunda tanınmış, eseri çok fazla satan eserlerin değerlendirilmesi yüzde 20’den yapılıyor” şeklinde konuştu.

“Akademisyenler yazdıkları tezlerde, konferans veya sempozyumlarda sundukları bildirilerde bir çoğu çok fazla kaynak gösterir” diyen Tuzcuoğulları, “Makale ya da bildirin hacmine bakıyorsunuz 5 sahife, kaynağa bakıyorsunuz 30 tane. 5 Sahifeyi kaynağa orantılandığında 6 – 7 satır eder. 30 Kaynaktan faydalandığı düşünülürse acaba o kaynaktan bir kelime mi aldı ya da bir cümle mi aldı, bir paragraf mı aldı. Aslında fazla kaynak göstermek pek bilimsel değil, o özgün eserden çok bir derlemeye dönük eser yerine geçer” diyerek, kaynak fazla gösterildi diye o eserin çok değerli olmadığını söyledi.