İLESAM Gaziantep Şubesi “Felsefe ve Nohut Dürümü”

Konulu Konferans Gerçekleştirildi

T.C. Başbakanlık DPT Müsteşarlığı SODES kapsamında, İLESAM Gaziantep Şubesi tarafından “Gaziantep Kültür ve Edebiyat Günleri ve Yazarlık Okulu Projesi” çerçevesinde Gaziantep Üniversitesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonunda, “Felsefe ve Nohut Dürümü” konulu konferans gerçekleştirildi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Üniversitemiz Fen – Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Sabri Genç, felsefenin piyasaya yeni sürülen bir mal gibi olduğunu, yıllarca felsefeye karşı insanların kötü bir bakış açısıyla yaklaştıklarını ifade etti.

Genç, “Felsefecilik, felsefeyle alakalı olmak hep delilere yakıştırılır. Uzun sakallı, pis kokan adamlardır filozoflar. Felsefe ve nohut dürümü başlığını seçerken bu önyargıyı yıkmak istedim. Günümüzde bilim de ne yazık ki bu olmadan halka ulaşmıyor. Çünkü insanların algısı bu yönde değiştirildi. Nohut dürümü yerli bir yemek. Bazıları yerli fastfood diyor ama ben bunu kabul etmiyorum. Gaziantep’teki kelleci pazarının olduğu yer nohut dürümcünün merkeziydi. Benim çocukluğum orada geçti. Her öğlen orada yemek yerdim. O pazarın havası müthişti. Sonra oradaki esnaf, nohut dürümcü gitti oralar tahrip oldu. Felsefede akıl yürütme, akıl prensiplerine uygun her düşünce felsefe olur. Aynı Anteplilerin dürümde kullandıkları mantık gibi” şeklinde konuştu.

“Bir kültürün ulaşması gereken en yüksek yer felsefileşmiş medeniyet olmak olgunluğuna erişmektir” ifadesinde bulunan Genç, “Biz bunu yıllarca hor görerek, kaybettik. Felsefe yerlilikten çıkar ve evrenselliğe doğru yol alır. Kendi kültürünü aşmak zorundadır. Kendi kültürünün dogmalarından soğumaz. Kültürünün güzellikleriyle birlikte evrenselliğe yol alır. Bu nedenle nohut dürümü yerli bir yemektir. İnşallah yerli düşüncemizle paralel bir evrenselliğe ulaşır” diye konuştu.

Genç, “Felsefenin insanın en insani ihtiyacı olduğunu belirten Genç, “Aç yaşayamayız, yemek yemek zorundayız ama beynin ihtiyacı düşünme, felsefedir. Yıllarca hor görüldü ve ideolojilerin içine hapsedildi. Halbuki felsefe ideolojilerin de üstündedir. Uzun yıllar bu ülkede komünizm, faşizm, anarşizm derken gençler birbirine düştü ve biz bocaladık durduk. Her darbede bir yanımız parçalandı gitti ve felsefe elimizden alındı. Tüm bunlar olurken, batı aldı başını gitti. Halbuki zamanında batı felsefeyi İslam dünyasına bıraktı” ifadesinde bulundu.