Takvimler 03.12.2011 tarihini gösteriyordu. İLESAM Kültür Evi bir Cumartesi etkinliğine daha imza atmak için hazırlanmış konuklarını bekliyordu. 

Konukları yerlerini aldıkça yüzü güldü, yüreği ısındı İLESAM Kültür Evinin. Öyle ya ev, yaşayanları ile, paylaşılan sohbetleriyle, gönülden gönüle akan şiirleriyle büyüyor, büyüyor, büyüyordu. Dostluk kokan bir bardak çayda, gülen gözlerde, beyitlerde, dörtlüklerde, satır arası sohbetlerde çoğalıyor, çoğalıyor, çoğalıyordu. 

 

 

Şiir programını Denetleme Kurulu Başkanı Durak Turan Düz yönetti.

İmbikten süzülüyordu her mısradan bir iki söz yüreklere akıyor, akıyor, akıyordu. Yeri geliyor gülümsetiyor, an oluyor göz pınarlarınızı dolduruyor, kimi zaman boğazınızda düğümleniyor, bazen de yüreğinizde tarifi imkânsız duygular uyandırıyordu.

 

Nasıl uyandırmasın ki? 

Yüreklerin yangını, kelimelerin anası, âşıkların sevdalısı, ayrılanların gözyaşı, sevinçlerin gülen yüzü, dalga dalga duygu denizi, hayatın ta kendisi değil miydi şiir? 

 

İşte belki de bu yüzden, sırf bu yüzden dile geldi her bir şairin dilinde bambaşka bir şiir İlesam Kültür Evinde. Doğa, öğretmen, baba, gurbet, sevgi, ölüm, dost ve daha pek çok duyguyu içinde barındıran birbirinden kıymetli şiirler hayat buldu şairlerinin sesinde. Sadece kendi şiirlerini değil beğendikleri şairlerin - Orhan Veli Kanık, Mehmet Mert Çetin, Abdurrahim Karakoç - şiirlerine de yer verdiler şairler, şaireler.

 

Şaire Yeter Bektaş’ın şiirlerinden birinin bestelendiği haberi tüm dostları sevindirdi. Bu güzel şiir, kendisine notalarla can veren bestekârı tarafından seslendirildi. İşte o şiir:

 

DAMLA DAMLA AŞK

Bahar geldi diyerek sevinir bülbül,
Nice çiçeklerden âlâ bir başka sümbül,
En güzel elbiseyi giyince gül.
Ölür gülün aşkından şu garip bülbül.

Öpemez bülbül gülü dikenler korur.
Gülün nazik bedeni sevgisiz kurur.
Hazan gelecek diye dövünür durur
Ölür gülün aşkından şu garip bülbül.

Yârıma haber saldım bekleri gelsin
Bülbülün figanıyla bağrımı delsin
Damla dağı titreten esen bir yelsin
Ölür gülün aşkından şu garip bülbül.

YETER BEKTAŞ
 

 

Etkinliğin ardından İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız İLESAM Genel Kurul üyeleriyle birlikte 2 yıl içinde yapmış oldukları çalışmalar hakkında konukları bilgilendirdi ve bu bilgilendirmelere her hafta devam edeceğini söyledi. Öte yandan çok uzun zamandır konuşulan İLESAM ansiklopedisi fikrinin hayata geçirileceğini, yayınlandıktan sonra üyelere hediye edileceğini de belirtti.

İLESAM’ın geçmişte yaşanılan olumsuzlukların izlerini ne yazık ki halen taşıdığını ama bununla mücadele ettiklerini, maddi konularda üyelerin aidatlarının yeterli olmadığını fakat sponsorlar kanalı ile zorlukların üstesinden geldiklerini ve İlesam’ı daha da yukarılara taşımak içim yönetim olarak sıkı bir çalışma yaptıklarını sözlerine ekledi. Bunun yanı sıra iki yıl boyunca yapılan faaliyetleri rapor olarak hazırlayacaklarını, bir kitapçık oluşturacaklarını, içindekileri belgelerle destekleyeceklerini bu kitapçığı genel kurulda katılımcılara dağıtacaklarını, böylelikle atılan her adımdan üyelerinin haberdar olmalarını sağlayacaklarını da ifade etti. 

 

Parmaksız’ın kısa ama özlü, samimi, içtenlikli konuşması katılımcılar tarafından ilgi ile dinlendi ve desteklendi.

Etkinliğin ilk yarısında tasavvuf konusunu işleyecek olan Sayın Nevzat Doğanay’ın rahatsızlanması nedeniyle bu etkinliğin ileriki bir tarihte yeniden gündeme alınacağı da katılımcılara bildirildi. İLESAM olarak Nevzat Doğanay beyefendiye acil şifalar diliyoruz.

Her Cumartesi günü olduğu gibi bu etkinlik de katılımcıların dimağlarında hoş bir seda olarak yerini aldı.

HABER: SİBEL UNUR ÖZDEMİR
FOTOĞRAFLAR: NUR ERSEN
YAYINA HAZIRLAYAN: NUR ERSEN