17 MART 2012-İLESAM KÜLTÜR EVİNDE “YAZARLIĞIN OKULU OLUR MU?” TEMASI İŞLENDİ ve ŞİİR DİNLETİSİ YAPILDI. Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği Genel Merkez Yönetim Kurulunca alınan karar çerçevesinde bu cumartesi de şiirin, edebiyatın, sanatın ve kültürün konuşulduğu şiirlerin okunduğu bir etkinlik daha düzenlendi İLESAM Kültür Evinde. Etkinliğin konusu “Yazar Okulu Olur mu?” konuşmacısı ise edebiyat öğretmeni, hikaye ve roman yazarı Osman Çeviksoy idi. Neden yazıyorum sorusunu “Öldükten sonra yaşamak, haksızlığa karşı direnmek, bilinmek, tanınmak, rahatlamak, iz bırakmak, paylaşmak, kendini tatmin etmek için” olarak tanımlayan Çeviksoy kendisinin yazmaya hevesle başladığını, yazmanın iyi ve doğru bir iş olduğuna inandığını, bugün yaşayan güzel Türkçe’nin yarın da yaşayacağı mantığını kanıksadığını, her yazarın milli olmasını, milli olmadan milletlerarası olunamayacağını dile getirdi. Osman Çeviksoy bir köy çocuğu olarak köy hayatının istismar edildiği eserlerden rahatsızlık duyduğunu, çalışmalarında iyiyi, doğruyu, güzeli ortaya çıkarmaya çalıştığını belirterek dış dünyaya bakan ve kusur arayan gözlerin öncelikle kendilerine çevrilmesi gerektiğini söyledi. Türk Dil Kurumuna göre “yazar”ın tanımını yapan Çeviksoy, yazar olunmaz yazar doğulur, şair olunmaz şair doğulur gibi söylemlerin olduğunu, yazar-şair olabilmek için isteğin, yeteneğin, keşfedilmenin, keşfin geliştirilmesi için gerekli ortamın olması gerekliliğinin altını çizerek yarışmaların da keşfedilmeye yardımcı olduğunu düşündüğünü sözlerine ekledi. Türkiye’nin çeşitli illerinde açılan yazar yetiştirmeye yönelik seminer, kurs ve atölyeleri faydalı bulduğunu anlatan Çeviksoy “Yazarlık yetenek işidir, okulu olur mu, denilebilir. Yeteneğin ortaya çıkması için adına ne derseniz deyin farklı çalışmalara ihtiyaç vardır.Yazar okulları yönlendirici, birikim arttırıcı, yazarlığa hazırlayıcı, eksikleri giderici ve üretime yönelik rol oynar. Okuyan, anlayan, düşünen, yorumlayan, değerlendiren, karar veren, uygulayan, etken insanlar yetiştirirken onları dilin kullanılması, kurgu, imla ve teknik yönüyle de zenginleştirir.Biz, Avrasya Yazarlar Birliği olarak böyle bir çalışmayı yıllardır yapıyoruz. Şimdiden dergilerde (Kardeş Kalemler, Kurgan) yazan, ortak kitaplarda hikayeleri, şiirleri, denemeleri yayınlanan ve bağımsız kitapları olan arkadaşlarımızın sayısı epeyce fazla.” diyerek katılımcılar tarafından kendisine yöneltilen soruları da cevapladı. Söyleşi sonrasında katılımlarından dolayı Osman Çeviksoy’a İLESAM Haysiyet Kurulu Başkanı İsmet Bora Binatlı tarafından bir Teşekkür Belgesi takdim edildi. Sanata ve edebiyata karşı ilgi oluşturmak, genç kuşaklar arasından yeni yetenekler çıkmasına olanak sağlamak amacıyla üç ayrı dalda (öykü, roman, araştırma-inceleme) İLESAM ve AKÇAĞ Yayınevinin ortaklaşa düzenlediği yarışma sonuçlarını açıklayan İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksızİnceleme-Araştırma, Roman ve Öykü kategorilerinde birinci olan dosyaların Akçağ Yayınevi tarafından yayımlanacağını belirterek Jüri Teşvik Ödüllerinin şartname ve sözleşmede olmadığını ancak; jüri üyeleri tarafından teşvik maksadıyla verilmesinin uygun olacağına karar verildiğini Jüri Teşvik Ödülüne layık görülen dosyaların kitap olarak yayımlanmasının Akçağ ve tüm yayınevlerinin talebine bağlı olduğunu ifade etti. Sözlerine 24.03.2012 Cumartesi günü İLESAM Kültür Evinde geleneksel cumartesi buluşmasının olmayacağını söyleyerek devam eden Parmaksız, Meslek Birliğinin 12. Olağan Genel Kurul Toplantısının 31 Mart 2012 Cumartesi günü Türk Tarih Kurumu Konferans Salonunda yapılacağı bilgisini de yineledi. Programın ikinci yarısı Turan Durak Düz’ün yönettiği şiir dinletisi ile devam etti. Her cumartesi olduğu gibi bu cumartesi de tomurcuklar patladı şairlerinin dilinde, şiirler çiçek gibi açtı, dinleyenlerin gönlünde yeşerdi başka başka duygular. Haber Metni : Sibel UNUR ÖZDEMİR Fotoğraflar: Nur ERSEN
17 MART 2012-İLESAM KÜLTÜR EVİNDE “YAZARLIĞIN OKULU OLUR MU?” TEMASI İŞLENDİ ve ŞİİR DİNLETİSİ YAPILDI.
Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği Genel Merkez Yönetim Kurulunca alınan karar çerçevesinde bu cumartesi de şiirin, edebiyatın, sanatın ve kültürün konuşulduğu şiirlerin okunduğu bir etkinlik daha düzenlendi İLESAM Kültür Evinde.
Etkinliğin konusu “Yazar Okulu Olur mu?” konuşmacısı ise edebiyat öğretmeni, hikaye ve roman yazarı Osman Çeviksoy idi.
Neden yazıyorum sorusunu “Öldükten sonra yaşamak, haksızlığa karşı direnmek, bilinmek, tanınmak, rahatlamak, iz bırakmak, paylaşmak, kendini tatmin etmek için” olarak tanımlayan Çeviksoy kendisinin yazmaya hevesle başladığını, yazmanın iyi ve doğru bir iş olduğuna inandığını, bugün yaşayan güzel Türkçe’nin yarın da yaşayacağı mantığını kanıksadığını, her yazarın milli olmasını, milli olmadan milletlerarası olunamayacağını dile getirdi.
Osman Çeviksoy bir köy çocuğu olarak köy hayatının istismar edildiği eserlerden rahatsızlık duyduğunu, çalışmalarında iyiyi, doğruyu, güzeli ortaya çıkarmaya çalıştığını belirterek dış dünyaya bakan ve kusur arayan gözlerin öncelikle kendilerine çevrilmesi gerektiğini söyledi.
Türk Dil Kurumuna göre “yazar”ın tanımını yapan Çeviksoy, yazar olunmaz yazar doğulur, şair olunmaz şair doğulur gibi söylemlerin olduğunu, yazar-şair olabilmek için isteğin, yeteneğin, keşfedilmenin, keşfin geliştirilmesi için gerekli ortamın olması gerekliliğinin altını çizerek yarışmaların da keşfedilmeye yardımcı olduğunu düşündüğünü sözlerine ekledi.
Türkiye’nin çeşitli illerinde açılan yazar yetiştirmeye yönelik seminer, kurs ve atölyeleri faydalı bulduğunu anlatan Çeviksoy “Yazarlık yetenek işidir, okulu olur mu, denilebilir. Yeteneğin ortaya çıkması için adına ne derseniz deyin farklı çalışmalara ihtiyaç vardır.Yazar okulları yönlendirici, birikim arttırıcı, yazarlığa hazırlayıcı, eksikleri giderici ve üretime yönelik rol oynar. Okuyan, anlayan, düşünen, yorumlayan, değerlendiren, karar veren, uygulayan, etken insanlar yetiştirirken onları dilin kullanılması, kurgu, imla ve teknik yönüyle de zenginleştirir.Biz, Avrasya Yazarlar Birliği olarak böyle bir çalışmayı yıllardır yapıyoruz. Şimdiden dergilerde (Kardeş Kalemler, Kurgan) yazan, ortak kitaplarda hikayeleri, şiirleri, denemeleri yayınlanan ve bağımsız kitapları olan arkadaşlarımızın sayısı epeyce fazla.” diyerek katılımcılar tarafından kendisine yöneltilen soruları da cevapladı.
Söyleşi sonrasında katılımlarından dolayı Osman Çeviksoy’a İLESAM Haysiyet Kurulu Başkanı İsmet Bora Binatlı tarafından bir Teşekkür Belgesi takdim edildi.
Sanata ve edebiyata karşı ilgi oluşturmak, genç kuşaklar arasından yeni yetenekler çıkmasına olanak sağlamak amacıyla üç ayrı dalda (öykü, roman, araştırma-inceleme) İLESAM ve AKÇAĞ Yayınevinin ortaklaşa düzenlediği yarışma sonuçlarını açıklayan İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksızİnceleme-Araştırma, Roman ve Öykü kategorilerinde birinci olan dosyaların Akçağ Yayınevi tarafından yayımlanacağını belirterek Jüri Teşvik Ödüllerinin şartname ve sözleşmede olmadığını ancak; jüri üyeleri tarafından teşvik maksadıyla verilmesinin uygun olacağına karar verildiğini Jüri Teşvik Ödülüne layık görülen dosyaların kitap olarak yayımlanmasının Akçağ ve tüm yayınevlerinin talebine bağlı olduğunu ifade etti. Sözlerine 24.03.2012 Cumartesi günü İLESAM Kültür Evinde geleneksel cumartesi buluşmasının olmayacağını söyleyerek devam eden Parmaksız, Meslek Birliğinin 12. Olağan Genel Kurul Toplantısının 31 Mart 2012 Cumartesi günü Türk Tarih Kurumu Konferans Salonunda yapılacağı bilgisini de yineledi.
Programın ikinci yarısı Turan Durak Düz’ün yönettiği şiir dinletisi ile devam etti. Her cumartesi olduğu gibi bu cumartesi de tomurcuklar patladı şairlerinin dilinde, şiirler çiçek gibi açtı, dinleyenlerin gönlünde yeşerdi başka başka duygular.
Haber Metni : Sibel UNUR ÖZDEMİR
Fotoğraflar: Nur ERSEN
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 466448
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.