İLESAM KÜLTÜR EVİNDE “AHİLİK” TEMASI İŞLENDİ (17 KASIM 2012)

 / ETKİNLİKLERİMİZ

İLESAM KÜLTÜR EVİNDE “AHİLİK” TEMASI  İŞLENDİ (17 KASIM 2012)

Birbirinden enteresan ve değişik konuları itinayla seçerek üyelerine sunan İLESAM,  geleneksel cumartesi sohbetleri çerçevesinde bu hafta  Prof. Dr. Fatih Köksal’ı ağırladı Kültür Evinde.

İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız’ın yaptığı kısa açılış konuşmasının ardından kürsüye davet ettiği Prof. Dr. Fatih Köksal “Ahi,  kelimesinin kaynağı  iki farklı görüşe dayanmaktadır. Bunlardan biri,  Arapça “kardeşim” anlamına gelen ‘ahî’ kelimesi, ikincisi ise, Dîvânu Lugâti’t-Türk ve Atabetü’l-Hakâyık gibi kaynaklarda geçen ve ‘eli açık, cömert’ manasına  gelen Türkçe ‘akı’ kelimesinden geldiği görüşüdür.” dedi.

 

 

Köksal sözlerine şöyle devam etti: “Cömert, verici olan, iyilik yapan, kendinden başkasını düşünen insan tipidir, Ahi tipi. Ahiliği oluşturan temel kavram İslam’dır. Bir kavram olarak ise Ahilik, İslâm dünyasında Abbasi halifesi Nâsır Li-dînillâh tarafından kurumlaştırılan “fütüvvet” kurumunun, Anadolu’da 13. yüzyıldan itibaren millî ve yerli unsurlarla donanmış bir şeklidir. 

Ahilik, Türk esnafının hayat anlayışına ve dünya görüşüne uygun olması sebebiyle daha çok esnaf zümresi arasında gelişmiş olmakla birlikte esnaf dışından da çeşitli meslek gruplarını  kucaklar. İlim adamları Ahiliği  kitapları ile desteklese de bilimsel bir dil kullandıklarından  asıl halktan insanlar imla kuralları, anlatım bozukluklarına rağmen daha  iyi anlatmışlardır bu kurumu. 

Ahi Evran, Âzerbaycan’ın  Hoy kasabasında dünyâya gelmiştir. Ahilik kavramını kurumsallaştıran Türk’tür.Her Türk’ün Ahi Evran ve Ahilik hakkında birkaç kelime edebilmesi gerekir. 

 

Ahi Evran’ın mesleği dericilikti.Mübarek bir meslek sayılıyordu.Bu, tesadüf değildi. Allah’ın lütfettiği, bilinçli bir seçimdi. Hayvan pisliği ile yapılan bir meslek olan dericilik, kokularla, zorluklarla mücadele ederek insanlara hizmet etmeyi ( ceket, cüzdan, çanta vb.) sağlıyordu. Nefis terbiye ediliyordu. Para kazanmanı ayıp olmadığını zor da olsa insanların mutlaka iş sahibi olmasını salık veriyordu.Esnafların, Esnaf Ocaklarında yaptığı toplantılarda Ahi Evran’ın sağ tarafında deri işi ile ilgilenenler, sol tarafında ise diğer mesleklerden olanlar yer alırdı.

Şed bağlamak (kuşak bağlamak) namus sembolüydü. Kalfalıktan kurtulmuş, ustalığa geçmiş olan kişinin  – 1000 gün ustasına hizmet etmesi gereklidir- ustasının maddi ve manevi rızasını almış olması gerekmekte olup insani olarak bir Ahide bulunması gereken her özelliği taşıdığı kabul edilir. Kişi, ustası yanında olmadan Şed törenine gelemez. Kırşehir’deki Ahi Baba en muteber Ahi Babadır. Onay vermediği tören batıl sayılır.

Ahilikte eli, sofrası, kapısı açık olacak kişinin. Gözü, dili, beli ise bağlı olacak.Namaz kılmayan, içki içen kişiler Ahi olamaz ancak tövbe ederlerse olabilirler. Gayrimüslim olanlar da Ahi olamaz.”

Köksal, konuşmasını  “Daha geniş bir perspektiften  bakılacak olursa  Ahilik; temel kaynakları olan “fütüvvetnâmeler”de yer alan insanî fazilet ve kaideleri  kabullenmek ve savunmak esasına dayalı, bireylerin kişilik ve ahlâk bakımından da donanımlarını amaçlayan bir ‘insanlık kurumu’dur.” cümlesi ile sonlandırdı.

Prof. Dr. Fatih Köksal Kırşehir Müzesinde bulunan “Ahi Şecerenameleri, Beratlar, Vakfiyeler” başlıklı kitabı da İLESAM Kütüphanesine hediye etti.

Söyleşi sonrasında  konu hakkında kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan Prof. Dr. Fatih Köksal’a İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız tarafından bir Teşekkür Belgesi takdim edildi. 

 

Etkinliğin ikinci ayağını oluşturan şiir dinletisi Mahir Ünat’ın sunumuyla devam etti.

Sakarya, barış, yalan, kin-nefret, hayata bakış, gençlik-yaşlılık, ömür, vefasızlık, beklemek, Muharrem ayı, Atatürk, aşk, kader, sevgi, sevda, özlem, murat, ölüm, çay, insan, yaradılış, yüreğin özü temalı şiirler seslendirildi şairleri tarafından. Ayrıca Necip Fazıl Kısakürek ve Orhan Veli Kanık da şiirleri ile yad edildi.
 

 

Rıfat Kaya, Şaban Tek, Selçuk Küçükkalıpçı, Atıf Selçuk, Leyla Yurtsever, Sevinç Doğan Güven, Orhan Vergili, Nevzat Taşkıran, Ozan Zebuni, Suna Güvel, Aşık Dudahi, Ertuğrul Yılmaz, Cahit Karaç, Vedat Fidanboy, Yeter Bektaş, Elifçe, Arzu Kök, Kadir Orakçı, Eyüp Şahan, Nurettin Gür Ozanoğlu, Hünkar Dağlı, Tuncer Ulusoy, Sibel Unur Özdemir, Ramazan Kurt, Ali Rıza Ulusoy ve İbrahim Yaman Cumartesi sohbetine katılarak şiir pınarı altında ıslanan  isimler  arasındaydı. 

Selçuk Küçükkalıpçı yüreğinde yer edinen Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliğini bakın nasıl anlatmış  “İLESAM ve Şiir Dinletileri” başlıklı yazısında.

İLESAM ve ŞİİR DİNLETİLERİ

…..

“Cumartesi etkinliklerine” katılıyorum

“Konferansları, şiir dinletilerini”

Beğeniyle izliyorum.

Yazar ve şairler gerçekten seçkin insanlar

“Şiir atışması için, sazıyla gelen

“Halk Ozanları” da var

Profesörler, yazarlar, şair hanımlar,

Genç erkekler ve kızlar şiirlerini okuyor,

Fotoğraflar çekiliyor.

….

Bu sevgi, saygı, arkadaşlık, kardeşlik ortamını

Hayatımda ilk defa “İlesam’da” buldum.

Hem şaşırdım, hem de sevindim.

“İlesam” yönetimini de,

Üye yazar ve şairleri de kutluyorum.

İyi ki ben de üye olmuşum.

Selçuk Küçükkalıpçı

Dostluk kokan bir bardak çayda, gülen gözlerde, beyitlerde, dörtlüklerde, satır arası sohbetlerde çoğaldı paylaşımlar. İmbikten süzüldü mısralar, dizeler, özlü sözler, anılar. Yürekten yüreğe akarak kimi zaman gözlerin yaşarmasına neden olurken seslendirilen şiirler kimi vakit gülümsetti yüzleri. An oldu boğazlar düğümlendi duygu seline kapılıp da, an oldu tarifi imkansız duyguların uyanmasına vesile oldu gönüllerde.

Ve… Bir cumartesi etkinliği daha tüm sıcaklığıyla yaşamın arasından süzülüp geçti bir hoş seda olarak.

HABER ve FOTOĞRAFLAR: SİBEL UNUR ÖZDEMİR


 Okunma Sayısı : 3950         18 Kasım 2012

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 507162

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.