İLESAM Kültür Evi’nde “KÜRESELLEŞME VE TÜKETİM” üzerine konuşuldu. (23 Şubat 2013)

 

Şubat ayının son Cumartesi günü etkinliğinde İLESAM Kültür Evi, Doç. Dr. Mustafa Sever’i ağırlamaktan mutluluk duydu.

 

İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız yaptığı kısa açılış konuşmasının ardından küreselleşme hakkındaki düşüncelerini birkaç cümle ile ifade ederek,  konu ile ilgili konuşmasını yapmak üzere Doç. Dr. Mustafa Sever’i kürsüye davet etti.

 

 

Doç. Dr. Mustafa Sever “Dünyayı bütün olarak ele almalıyız. Popüler kültürü, kapitalist ekonomik düzenin ve kültür endüstrisinin oluşturduğu bir hayat tarzı olarak tanımlayabiliriz. Buradaki tema; tüketimi öne çıkararak, tüketimin idealleştirilmesidir. Her ülkenin kendi iç yapısına uygun olarak ürettiği ve uyguladığı popüler kültürüyle  kendisi için  güncel olanı benimseyerek  bakış açısı oluşturması, kültürel değerlerini ve geleneklerini güncellemesi yararlıdır.” şeklinde konuya giriş yaparak küreselleşme ve tüketim hakkında şunları söyledi:

 

“İnsanların ekonomik, siyasi, dini, ahlaki, beşeri ilişkilerinin düzenlediği bir yapıdır toplumsal yapı. Bu yapının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için bazı  unsurların oluşması gerekir. Bu perspektiften bakıldığında hem kurumlar arası hem de bireyler arası ilişkilerin koordinasyon içerisinde yol alması oldukça önem taşır. Hal böyleyken, toplumu meydana getiren bireylerin paylaştıkları ‘ortak hafıza’nın enginliğine, paralelliğine,  güncelliğine ve dahi genel kabul gören değerler içerisinde nefes almasına bağlıdır.

 

 

Birleştirici olması, geleneksel kültürün özelliklerinden biridir. Toplumun ortaklaşa üretimiyle kendiliğinden oluşur  ve dalga dalga yayılır. Bireyler arası yardımlaşmayı, ortak paydada buluşmayı sağlar. Popüler kültürü, geleneksel kültürün özellikleri yönünden irdelersek tabii bir şekilde vuku bulmadığı görülebilir.

 

Cazip hale getirilen öneriler (Üç al iki öde / Bir alana bir bedava / Eski televizyonunuzu getirin yensini götürün / vb.) reklamların etkileyiciliği, ürünlerin çeşitliliği ve kredi kartları sayesinde kolay ve çabuk ulaşılabilir olması gibi doneleri bir araya toplayarak bakarsak konuya tüm bu verilerin ışığı altında popüler bir hayat sürdürülmekte olduğunun farkına varabiliriz. Bu bağlamda kendi kültüründen uzaklaşarak Amerikan kültürüne doğru yol alan bir Türk kültürünün varlığı aşikardır. Elbette bu durum sadece Türk insanı için değil küreselleşen dünyada pek çok ülke için bir tehlike arz etmektedir.

 

Mc Donald’s, Pizza Hut, Burger King vb. mekânları düşünelim. Yemek yeme kültürümüzün yerini ‘fast-food’ tabir edilen yiyecekler almıştır. Almakla da kalmamış; dürümland, dönerland, kebabhouse, vb. yeni adlandırmalarla geleneksel yiyeceklerin yerli taklitleri de fast food anlayışı ile servis edilerek cazip hale getirilmiştir.

 

 

 

Bunun yanı sıra bilhassa çocuklar ve gençler bilgisayarın, internetin, televizyonun, cep telefonunun etki alanı içerisine girmiştir. Popüler kültürü, pop corn (patlamış mısır)e benzetiyorum ben. Patlamış mısır ne kadar yersek yiyelim nasıl sürekli açlık ve yeme hissi uyandırırsa bizde üstelik de besin değeri yoksa işte popüler kültür de böyledir.

 

Son otuz yıla baktığımızda popüler kültürün, hayatımızda (dilde, düşüncede, anlayışta) etkilerini göstermiş olduğunu ve göstermeye devam ettiğini, farklı bir dilde, değişik düşünce ve anlayışta nesiller meydana getireceğinin emareleri görülmektedir.

 

Sonuç olarak; başka kültürlerin etkilerine karşı mevcudiyetin korunması için bazı önlemler alınması gerekmektedir. Kendi milli kimliğimizi yeniden inşa etmenin şartlarını oluşturmak için geleneksel kültürden (tarih, dil, din, ahlâkî değerler) yola çıkılarak ortak hafızadan faydalanılması ve bu olanaklar çerçevesinde içinde yaşanılan dünyanın güncel hale getirilmesi önemli bir gerekliliktir, diyebiliriz”cümleleriyle konuşmasına son noktayı koyan Doç. Dr. Mustafa Sever, katılımcıların konu ile ilgili sorularını da cevapladı.

 

 

İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız tarafından Doç. Dr. Mustafa Sever’e bir Teşekkür Belgesi takdim edildi.

 

 

Etkinliğin ikinci yarısı “Şiir Dinletisi” ile devam etti. Dinleti, Orhan Vergili’nin sunumu ile gerçekleşti. Gece, yanlış evlilik, anne, kadın, çocuk, aşk sızısı, Türklük, Anadolu, köy, arzu, güzellik, ayakkabı, sevgi, sevda, kırgınlık temaları, Şairlerinin sesinde can bulan şiirleri süsledi.

 

Kelebeğin Rüyası isimli filmde yaşam hikâyeleri anlatılan Şair Rüştü Onur ve Şair Muzaffer Tayyip Uslu anılarak şiirleri seslendirildi Orhan Vergili ve Nevzat Taşkıran tarafından.

 

 

 

Yetişkin katılımcılarının yanı sıra zaman zaman küçük konuklarını da ağırlayan İLESAM Kültür Evinin bugün küçük bir de konuğu vardı, Bükre Şevval Duman. Bükre Şevval, Öğretmen Kubilay İlköğretim Okulu dördüncü sınıf öğrencisi. Benim de yeğenim. Bugün bizlere küçük bir keman resitali verdi. Önce İstiklal Marşımızı çalan Bükre, daha sonra da Âşık Veysel’in ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’  isimli türküsüne kemanıyla ses oldu. İzleyicilerden büyük alkış alan Bükre günün ilgi odağıydı. Ve katılımcılar, ilerideki günlerde kendisini yeniden dinlemek istediklerini dile getirdiler.

 

 

Cemile Kambur, Nevzat Taşkıran, Suna Güvel, İsmet Bora Binatlı, Selçuk Küçükkalıpçı, Merih Baran, Rıfat Kaya, Sevinç Güven, Sibel Unur Özdemir, Bükre Şevval Duman, Sadiye Unur, Aşık Mahmudi, Necati Özdenkoş, Hanifi Coşkun, Durak Turan Düz, Ozan Dudai, Mahir Ünat, Rıfat Çakır, Necati Aslan, Ozan Sevdai, Şakir Susuz, Kazım Kaya, Tuncer Ulusoy, Nevzat Doğanay, Orhan Vergili etkinliğe katılan isimler arasındaydı.

 

 

Küreselleşme ve tüketimin, şiirin, edebiyatın, sanatın, kültürün konuşulduğu birbirinden güzel şiirlerin okunduğu, dostlarla sohbetlerin edildiği, keman ezgilerinin dinlendiği, sıcacık çayların yudumlandığı, imzalı kitapların paylaşıldığı bir Cumartesi günü etkinliği daha geçti hayatın içinden yüreklerde iz bırakarak.

 

 

 

 

HABER METNİ ve FOTOĞRAFLAR: SİBEL UNUR ÖZDEMİR