Değerli Üyemiz Bekir Sıtkı ERDOĞAN Hakka Yürüdü...

 / ETKİNLİKLERİMİZ

Değerli Üyemiz Bekir Sıtkı ERDOĞAN Hakka Yürüdü...  

 

          Üyelerimizden Bekir Sıtkı ERDOĞAN hayatını kaybetti. Değerli Üyemize Cenab-ı Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz. 

         Merhumun cenaze namazı (bugün) 25 Ağustos 2014 Pazartesi günü ikindi namazını müteakip İstanbul/Üsküdar Selimiye Camiinde kılınacak ve sonrasında ertesi gün Karaman’da toprağa verilecektir. 

Başımız sağolsun.

 

          İLESAM Genel Merkezi

Bekir Sıtkı Erdoğan Kimdir?

1926’da Karaman doğdu. Kuleli Askeri Lisesi ve 1948’de Kara Harp Okulu’nu bitirdi. Kıta subaylığı yaptı. Bu arada Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nden de mezun oldu. Heybeliada Deniz Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Halk şiiri geleneğini gününün koşullarıyla bağdaştırarak hece ölçüsüyle, bazen de aruz vezniyle şiirler yazdı. Türkçe’nin inceliklerini yansıtan, duygulu şiirlerinden bazıları bestelendi. Rubai türündeki şiirleri Hisar Dergisi’nde yayınlandı.

ESERLERİ

ŞİİR:

  • Bir Yağmur Başladı (1949-1957)
  • Dostlar Başına (1965)
  • Kışlada Bahar (1970)
  • Binbirinci Gece

Bestelenmiş Şiirleri:

  • Kara Gözlüm Efkarlanma Gül Gayri (1963)
  • Ve Ben Yalnız (1968, Müzik: Selmi Andak)
  • Hasret (1970, Müzik: Georges Moustaki; Aranjman: Georges Moustaki - Le Meteque)
  • Hancı (1977, Müzik: Gatson Rolland; Aranjman: Paul Mauriat - Toccata)

ÖDÜLLERİ

  • 1973’te Cumhuriyet’in 50. Yılı Şiir Yarışmasını 50. Yıl Marşı ile kazandı. Marşı Necil Kazım Akses besteledi.

 

KIŞLADA BAHAR

 

Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri
İbibikler, öter ötmez ordayım
Mektubunda diyorsun ki: ’Gel Gayri’
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım

 

Ah çekerim resmine her bakışta
Bir mahzunluk var o boyun büküşte
Emin ol ki, her sigara yakışta
Sanki, duman tüter tütmez ordayım

 

Mor dağlara karargahlar kurulur
Eteğinde bölük bölük durulur
On dakika istirahat verilir
Tüfekleri çatar çatmaz ordayım

 

Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde
Sabır sebat etmez gönül yurdunda
Akşam olur tepelerin ardında
Daha güneş batar batmaz ordayım

 

Aramıza dağlar girmiş koskoca
Meraklanma gönlüm dağlardan yüce
Bir gün değil, beş gün değil, her gece
Yatağıma yatar yatmaz ordayım

 

Bahar geldi koyun kuzu koklaştı
İki aşık senelerdir bekleşti
Kara gözlüm, düğün dernek yaklaştı
Vatan borcu biter bitmez ordayım

 

BİN BİRİNCİ GECE (Hancı)

 

Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı 
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş 
Aman karanlığı görmesin gözüm 
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş

 

Sıla burcu burcu... ille ocağım 
Çoluk çocuk hasretinde kucağım 
Sana her şeyimi anlatacağım, 
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş

 

Güç bela bir bilet aldım gişeden 
Yolculuk başladı Haydarpaşa’dan 
Hancı n’olur, elindeki şişeden 
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş

 

Ben o gece, hem ağladım, hem içtim 
İki gün, diyardan diyara uçtum 
Kayseri yolundan, Niğde’yi geçtim 
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş

 

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı
İlk önce kımıldar hafif bir sancı
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş

 

Bende bir resmi var, yarısı yırtık 
On yıldır evimin kapısı örtük 
Garip bir de sarhoş oldu mu artık 
Bütün sırlarını der yavaş yavaş

 

İşte hancı ben, her zaman böyleyim 
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim 
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş

 

 Okunma Sayısı : 3942         25 Ağustos 2014

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 497075

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.