İLESAM ANKARA’DA YAŞAYAN BESTEKÂRLARIMIZLA EL ELE VEREREK MUSİKİ ALANINDA YAPILACAK KALİTELİ PROJELERE İMZA ATMAK İÇİN KOLLARI SIVADI İLESAM telif hakları konusunda yaptığı çalışmaların yanı sıra düzenlediği, şiir, hikaye, roman yarışmaları slogan ve logo tasarım yarışmaları, paneller sempozyumlar ve edebî alanda yaptığı çok yönlü atılımlarla sesini daha geniş kitlelere duyurmaya devam ediyor. Ülke çapında gittikçe büyüyen üye sayımız, şubelerimiz, temsilciliklerimiz ve en önemlisi birlik ve beraberlik içinde bir aile olarak yürüttüğümüz çalışmalara bir yenisini katmak üzere kolları sıvayan yönetimimiz Ankara’da bir ilke daha imza atıyor. Ankara’mızda ikamet eden ve her birisi ayrı değer olan TSM bestekarlarımız yarattıkları eserler ve Türk Sanat Müziği alanında verdikleri emeklerle başımıza taç ettiğimiz büyük ustalarımızdır. Söz bizde, müzik onlarda öyleyse öz musikimize faydalı olacak projelerde el ele verip nesillere kalıcı eserler bırakmak için önce onları dinlemeli ve fikirlerinden yola çıkarak hedeflerimizi en doğru şekilde koymalıyız. İLESAM bundan sonra her Cumartesi sabahı Ankara’da yaşayan dört kıymetli bestekârımızı Genel Merkezimizdeki kahvaltı sohbetlerinde bir araya getirerek onların engin fikir ve sanat görüşlerinden faydalanarak bu alandaki çalışmalara katkıda bulunacaktır. İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri PARMAKSIZ ve Genel Başkan Yardımcısı İlter YEŞİLAY tarafından koordine edilen bu toplantıların ilki 20.09.2014 Cumartesi günü İLESAM Genel Merkezinde gerçekleştirilmiştir. Davetimize büyük bir teveccühle icabet eden bu haftaki bestekârlarımız soyadı sırasına göre: Sayın İsmail AKÇAPINAR, Sayın. Prof. Dr. Yaşar BEDÜK, Sayın Hüseyin SOYSAL, Sayın Yener TOPALOĞLU ile yapılan görüşmelerde onların fikirlerinden yola çıkarak önemli tespitlerde bulunulmuştur. İLESAM Genel Merkezindeki toplantı saat 11’de, İLESAM Genel Başkanı Sayın. Mehmet Nuri PARMAKSIZ’ın konuklara katılımlarından dolayı teşekkür ederek yaptığı hoş geldiniz konuşmasıyla başlamıştır. Daha sonra, özellikle şiirin ve musikinin kardeşliği konusuna değinen Genel Başkanımız İLESAM ailesini oluşturan üye sayısının hızla çoğaldığını anlatarak, Türk Sanat Musikimize gereken kaliteli söz üretiminin artması ve gelecek nesillere özgün eserler bırakılması açısından beste kadar sözlerin de tekniğine uygun anlamlı ve orijinal olması gerektiğinin altını çizmiş, bu yüzden şairlerimizin şiirin aruz, hece vs. bütün kalıplarını bilmek zorunda olduğunu belirtmiştir. İLESAM’ın Ankara’da bulunan bestekarlarımızın bilgi ve önerilerine kulak vererek. TSM’ye katkısı olacak büyük çaplı projeler yapmak için Yönetim Kurulu’nun çalışmalara başladığına değinen Mehmet Nuri Parmaksız, daha sonra sözü İLESAM Genel Başkan Yardımcısı İlter Yeşilay’a bırakarak bütün bestekarlarımızın kalbimizde özel bir yeri olduğunu ve birlikte güzel çalışmalar yapılacağına dair inancının tam olduğunu belirterek sözlerine son vermiştir. Genel Başkan yardımcısı İlter Yeşilay’da davetlerine icabet eden konuklara hoş geldiniz diyerek başladığı konuşmasında, İLESAM olarak Ankara’daki bir boşluğu kurum bazında doldurmak istediklerini, söz sahipleriyle müzik sahiplerini aynı potada en verimli haliyle bir araya getirecek projelere imza atmak için girişimlere başladıklarını anlattı. Bestekârlarla yapılacak bu toplantılardan doğan bilgi, istek ve ihtiyaçların tespit edilmesinin belirleyecekleri hedeflere yönelik çalışmaların temelini oluşturacağını belirten Yeşilay: “Sanata hizmet etmek ülkemizin medeniyetine hizmet etmekle eşdeğerdir. Türk Sanat Müziği alanında arkasında başarı ve güzelliklerin olduğu bir kapıyı açmak istiyorsak bunun başını çekmekteki sorumluluğun kurum olarak İLESAM’ı çok ilgilendirdiğini düşünüyorum. Çünkü İLESAM bünyesindeki binlerce şairle dev bir portalı zaten kendi içinde barındıyor” diye konuşan Yeşilay, her birisi kendi alanında büyük başarılara imza atmış olan bestekârlarımızın önemine vurgu yaparak sözlerine son verdi. Toplantının ilk konuşmacısı Sayın İsmail Akçapınar dileklerini şu sözleriyle ifade etti: “ Günümüzde besteci ve şairler çoğaldı. Ben bu işlere başladığımda, TRT repertuarında sadece 8000 TSM eseri vardı şimdi neredeyse, 23.000 civarında eser mevcut. Eskiden radyoda çalınan bir şarkı herkesin diline takılır, insanlar arasında duyulur sevilirdi. Şimdi televizyon kanallarının çoğalmasıyla radyolar da fonksiyonlarını kaybetti. Zaman çok hızlı ilerliyor, devir değişiyor, teknoloji almış başını gidiyor, yani hayatın ritmi artık hızlandı. Bu yüzden Osmanlı döneminden kalan ritimler hem musikimize hem de insanlarımıza az geliyor. Bu makamlara ve eserlere hayranız, saygımız sonsuz fakat artık zamanın ritmine uygun yeni makamlar üretmek lazım. Yeniliklerden korkmamız gerekmiyor. Gelenekten geleceğe yenilenerek gitmeli, halkın artan ritmine ve hayatın hızına göre sevilen eserler üretmeliyiz. Biz belki de bu ihtiyacı karşılayamadığımız için halk kendi içinde arabesk, pop, türkü karması hareketli ama ne olduğu belirsiz bir şarkı tarzı ortaya çıkardı. Bu sosyolojik bir olaydır. Musikimiz geçmişten geleceğe giderken zamana da uymalıdır. Mesela aruzun Türkçe kullanılması bir yeniliktir ve güfte alanında yaygınlaştırılmalıdır. Daha sonra söz alan Sayın Hüseyin SOYSAL önerilerini ve fikirlerini şu sözleriyle dile getirdi: “ Söz ustası şairlerimizin güfte olacak eserleri üretirken, bestecinin neyi nasıl istediğine dair bilgisi olmalıdır. Mesela şarkı yapılacak bir güftede bestekar ne arar? Neye önem verir? Bunların bilinmesi şarkıların kalitesini yükseltecek sözlerin çoğalmasına büyük katkıda bulunur. Şiirin tekniğini doğru, anlaşılır ve özgün bir şekilde yakalayan şairlerin duygu süzgecinden geçen mısralardaki derinlik ve anlam bütünlüğü biz bestekârların önem verdiği bir konudur.” Bu konuda yapılacak çalışmalarda İLESAM’a gönüllü destek olacağını belirten Soysal, Öneri olarak haftada bir gün bu konuda İLESAM’da şairlere bilgi verebileceğini hatta uygulamalı eğitim yaparak onların gözleri önünde şiirlerinden nasıl beste yapıldığını gösterebileceğini söyledi İLESAM yöneticileri, olumlu karşıladıkları bu öneri üzerinde çalışacaklarını belirterek teşekkür ettiler. Hüseyin SOYSAL bestekarlarla yapılan toplantıların değerli bir amaca hizmet ettiğini ve bu alanda çok büyük faydalar sağlayacağını belirterek İLESAM yöneticilerine çıktıkları yolda başarılar diledi. Sayın Yener TOPALOĞLU ise konuşmasında öneri ve dileklerini, şu sözleriyle belirtti: “ Biz bestekârlar olarak kaliteli ve orijinal sözleri bulmakta hakikaten büyük sıkıntı çekiyoruz. Her gün elimize onlarca şiir geliyor fakat bunların beste olması için gereken kriterleri taşımadığını fark ederek üzülüyoruz. Türk Sanat Musikimizin nesillere kalıcı eserler bırakmasının ne kadar önemli bir hizmet olduğunun bilincindeyiz ve bunun en üst düzeyde gerçekleşmesi beste kadar sözlerin de kalitesiyle doğru orantılıdır. Aruz vezninin Türkçe kullanımıyla yapılan besteler buna örnek teşkil etmektedir. Ayrıca TRT Repertuarında hepimize ait yüzlerce beste var fakat bunların yaygın olarak kullanılmaması ve dönüp dolaşıp zaten bilinen eserlerin söylenmesi de ayrı bir sorun teşkil ediyor. TRT kendi Türk Sanat Müziği Repertuarındaki eserlerin sazlarla çalındığı ve söylendiği bir arşivi bir an önce hayata geçirmelidir. TRT denetiminden geçmiş her şarkı bir eser olduğuna dair onayı almış sayılır öyleyse halkımız da bu eserleri duymalı ve faydalanmalıdır.” İLESAM’ın bu projesinin önemine değinerek İLESAM yöneticilerine teşekkür eden Sayın Topaloğlu yapılan toplantıdan da büyük fayda sağladığını dile getirerek sözlerine son verdi. Toplantının son konuşmacısı ise öneri ve dileklerini şu sözleriyle dile getiren İLESAM BAŞARI ÖDÜLÜ sahibi Profesör Doktor Sayın Yaşar BEDÜK oldu: “ Müzik ve şiir birlikteliğiyle ilgili söylenecek çok söz, konuşulacak çok şey var aslında fakat benim gözlemlediğim kadarıyla ortalıkta bu konuda büyük bir enflasyon hüküm sürmekte ve bu da üretilen eserlerdeki kalitenin düşmesine sebep olmaktadır. Gerek sözde, gerek beste de nitelik değil nicelik öne çıkmış durumda. Eskiden çok kaliteli eserler üretilirdi ama şimdi öyle değil ve bu da yozlaşmaya neden oluyor. Elbette ki TRT ye çok görevler düşüyor. Bunların en başında gelen de denetime giren güfte ve beste konusundaki seçiciliktir. Ayrıca TRT kendi repertuarında bulunan nerdeyse 23.000 esere de şans tanımalı onların gün yüzüne çıkmasında rol almalıdır. İLESAM’ın bu toplantılarının çok yararlı olduğunu, TRT den bir yetkilinin de burada olup bunları dinlemesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Bir düşüncem de TRT denetiminde İLESAM’dan ehil bir şairin olmasıdır. Böylelikle şarkıların güfteleri de kalite yönünden daha incelikli gözden geçirilip üzerinde gerektiği kadar durulur. Güftekârlarımızın bilgilendirilmesi önemlidir ama bestekarlarımız da gözlem ve bilgilerini onlara yeterince sunmalıdır. Bence sanat asla öğretilmez fakat teknik öğretilebilir. İLESAM olarak güfte yazarlarını ve bestekârları kaynaştırmak değerli bir hizmettir ve klasik çizgimizi korurken eserlerimizi daha çağa uygun kalitede üretmek sanatçı olarak hepimizin görevidir.” Sözlerine İLESAM’ın bu faydalı toplantısından duyduğu memnuniyeti dile getirerek son veren Prof. Dr. Sayın Yaşar BEDÜK, İLESAM yöneticilerini de kutladı. Ankara’lı Bestekârlarla yapılan bu ilk toplantı karşılıklı iyi niyet dilekleriyle sona ererken İLESAM yöneticileri gelecek toplantının hazırlıklarına başlamak için kolları sıvadılar.
İLESAM ANKARA’DA YAŞAYAN BESTEKÂRLARIMIZLA EL ELE VEREREK MUSİKİ ALANINDA YAPILACAK KALİTELİ PROJELERE İMZA ATMAK İÇİN KOLLARI SIVADI
İLESAM telif hakları konusunda yaptığı çalışmaların yanı sıra düzenlediği, şiir, hikaye, roman yarışmaları slogan ve logo tasarım yarışmaları, paneller sempozyumlar ve edebî alanda yaptığı çok yönlü atılımlarla sesini daha geniş kitlelere duyurmaya devam ediyor. Ülke çapında gittikçe büyüyen üye sayımız, şubelerimiz, temsilciliklerimiz ve en önemlisi birlik ve beraberlik içinde bir aile olarak yürüttüğümüz çalışmalara bir yenisini katmak üzere kolları sıvayan yönetimimiz Ankara’da bir ilke daha imza atıyor. Ankara’mızda ikamet eden ve her birisi ayrı değer olan TSM bestekarlarımız yarattıkları eserler ve Türk Sanat Müziği alanında verdikleri emeklerle başımıza taç ettiğimiz büyük ustalarımızdır.
Söz bizde, müzik onlarda öyleyse öz musikimize faydalı olacak projelerde el ele verip nesillere kalıcı eserler bırakmak için önce onları dinlemeli ve fikirlerinden yola çıkarak hedeflerimizi en doğru şekilde koymalıyız.
İLESAM bundan sonra her Cumartesi sabahı Ankara’da yaşayan dört kıymetli bestekârımızı Genel Merkezimizdeki kahvaltı sohbetlerinde bir araya getirerek onların engin fikir ve sanat görüşlerinden faydalanarak bu alandaki çalışmalara katkıda bulunacaktır.
İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri PARMAKSIZ ve Genel Başkan Yardımcısı İlter YEŞİLAY tarafından koordine edilen bu toplantıların ilki 20.09.2014 Cumartesi günü İLESAM Genel Merkezinde gerçekleştirilmiştir.
Davetimize büyük bir teveccühle icabet eden bu haftaki bestekârlarımız soyadı sırasına göre: Sayın İsmail AKÇAPINAR, Sayın. Prof. Dr. Yaşar BEDÜK, Sayın Hüseyin SOYSAL, Sayın Yener TOPALOĞLU ile yapılan görüşmelerde onların fikirlerinden yola çıkarak önemli tespitlerde bulunulmuştur.
İLESAM Genel Merkezindeki toplantı saat 11’de, İLESAM Genel Başkanı Sayın. Mehmet Nuri PARMAKSIZ’ın konuklara katılımlarından dolayı teşekkür ederek yaptığı hoş geldiniz konuşmasıyla başlamıştır.
Daha sonra, özellikle şiirin ve musikinin kardeşliği konusuna değinen Genel Başkanımız İLESAM ailesini oluşturan üye sayısının hızla çoğaldığını anlatarak, Türk Sanat Musikimize gereken kaliteli söz üretiminin artması ve gelecek nesillere özgün eserler bırakılması açısından beste kadar sözlerin de tekniğine uygun anlamlı ve orijinal olması gerektiğinin altını çizmiş, bu yüzden şairlerimizin şiirin aruz, hece vs. bütün kalıplarını bilmek zorunda olduğunu belirtmiştir. İLESAM’ın Ankara’da bulunan bestekarlarımızın bilgi ve önerilerine kulak vererek. TSM’ye katkısı olacak büyük çaplı projeler yapmak için Yönetim Kurulu’nun çalışmalara başladığına değinen Mehmet Nuri Parmaksız, daha sonra sözü İLESAM Genel Başkan Yardımcısı İlter Yeşilay’a bırakarak bütün bestekarlarımızın kalbimizde özel bir yeri olduğunu ve birlikte güzel çalışmalar yapılacağına dair inancının tam olduğunu belirterek sözlerine son vermiştir.
Genel Başkan yardımcısı İlter Yeşilay’da davetlerine icabet eden konuklara hoş geldiniz diyerek başladığı konuşmasında, İLESAM olarak Ankara’daki bir boşluğu kurum bazında doldurmak istediklerini, söz sahipleriyle müzik sahiplerini aynı potada en verimli haliyle bir araya getirecek projelere imza atmak için girişimlere başladıklarını anlattı. Bestekârlarla yapılacak bu toplantılardan doğan bilgi, istek ve ihtiyaçların tespit edilmesinin belirleyecekleri hedeflere yönelik çalışmaların temelini oluşturacağını belirten Yeşilay:
“Sanata hizmet etmek ülkemizin medeniyetine hizmet etmekle eşdeğerdir. Türk Sanat Müziği alanında arkasında başarı ve güzelliklerin olduğu bir kapıyı açmak istiyorsak bunun başını çekmekteki sorumluluğun kurum olarak İLESAM’ı çok ilgilendirdiğini düşünüyorum. Çünkü İLESAM bünyesindeki binlerce şairle dev bir portalı zaten kendi içinde barındıyor” diye konuşan Yeşilay, her birisi kendi alanında büyük başarılara imza atmış olan bestekârlarımızın önemine vurgu yaparak sözlerine son verdi.
Toplantının ilk konuşmacısı Sayın İsmail Akçapınar dileklerini şu sözleriyle ifade etti:
“ Günümüzde besteci ve şairler çoğaldı. Ben bu işlere başladığımda, TRT repertuarında sadece 8000 TSM eseri vardı şimdi neredeyse, 23.000 civarında eser mevcut. Eskiden radyoda çalınan bir şarkı herkesin diline takılır, insanlar arasında duyulur sevilirdi. Şimdi televizyon kanallarının çoğalmasıyla radyolar da fonksiyonlarını kaybetti. Zaman çok hızlı ilerliyor, devir değişiyor, teknoloji almış başını gidiyor, yani hayatın ritmi artık hızlandı. Bu yüzden Osmanlı döneminden kalan ritimler hem musikimize hem de insanlarımıza az geliyor. Bu makamlara ve eserlere hayranız, saygımız sonsuz fakat artık zamanın ritmine uygun yeni makamlar üretmek lazım. Yeniliklerden korkmamız gerekmiyor. Gelenekten geleceğe yenilenerek gitmeli, halkın artan ritmine ve hayatın hızına göre sevilen eserler üretmeliyiz. Biz belki de bu ihtiyacı karşılayamadığımız için halk kendi içinde arabesk, pop, türkü karması hareketli ama ne olduğu belirsiz bir şarkı tarzı ortaya çıkardı. Bu sosyolojik bir olaydır. Musikimiz geçmişten geleceğe giderken zamana da uymalıdır. Mesela aruzun Türkçe kullanılması bir yeniliktir ve güfte alanında yaygınlaştırılmalıdır.
Daha sonra söz alan Sayın Hüseyin SOYSAL önerilerini ve fikirlerini şu sözleriyle dile getirdi:
“ Söz ustası şairlerimizin güfte olacak eserleri üretirken, bestecinin neyi nasıl istediğine dair bilgisi olmalıdır. Mesela şarkı yapılacak bir güftede bestekar ne arar? Neye önem verir? Bunların bilinmesi şarkıların kalitesini yükseltecek sözlerin çoğalmasına büyük katkıda bulunur. Şiirin tekniğini doğru, anlaşılır ve özgün bir şekilde yakalayan şairlerin duygu süzgecinden geçen mısralardaki derinlik ve anlam bütünlüğü biz bestekârların önem verdiği bir konudur.” Bu konuda yapılacak çalışmalarda İLESAM’a gönüllü destek olacağını belirten Soysal, Öneri olarak haftada bir gün bu konuda İLESAM’da şairlere bilgi verebileceğini hatta uygulamalı eğitim yaparak onların gözleri önünde şiirlerinden nasıl beste yapıldığını gösterebileceğini söyledi İLESAM yöneticileri, olumlu karşıladıkları bu öneri üzerinde çalışacaklarını belirterek teşekkür ettiler. Hüseyin SOYSAL bestekarlarla yapılan toplantıların değerli bir amaca hizmet ettiğini ve bu alanda çok büyük faydalar sağlayacağını belirterek İLESAM yöneticilerine çıktıkları yolda başarılar diledi.
Sayın Yener TOPALOĞLU ise konuşmasında öneri ve dileklerini, şu sözleriyle belirtti:
“ Biz bestekârlar olarak kaliteli ve orijinal sözleri bulmakta hakikaten büyük sıkıntı çekiyoruz. Her gün elimize onlarca şiir geliyor fakat bunların beste olması için gereken kriterleri taşımadığını fark ederek üzülüyoruz. Türk Sanat Musikimizin nesillere kalıcı eserler bırakmasının ne kadar önemli bir hizmet olduğunun bilincindeyiz ve bunun en üst düzeyde gerçekleşmesi beste kadar sözlerin de kalitesiyle doğru orantılıdır. Aruz vezninin Türkçe kullanımıyla yapılan besteler buna örnek teşkil etmektedir. Ayrıca TRT Repertuarında hepimize ait yüzlerce beste var fakat bunların yaygın olarak kullanılmaması ve dönüp dolaşıp zaten bilinen eserlerin söylenmesi de ayrı bir sorun teşkil ediyor. TRT kendi Türk Sanat Müziği Repertuarındaki eserlerin sazlarla çalındığı ve söylendiği bir arşivi bir an önce hayata geçirmelidir. TRT denetiminden geçmiş her şarkı bir eser olduğuna dair onayı almış sayılır öyleyse halkımız da bu eserleri duymalı ve faydalanmalıdır.”
İLESAM’ın bu projesinin önemine değinerek İLESAM yöneticilerine teşekkür eden Sayın Topaloğlu yapılan toplantıdan da büyük fayda sağladığını dile getirerek sözlerine son verdi.
Toplantının son konuşmacısı ise öneri ve dileklerini şu sözleriyle dile getiren İLESAM BAŞARI ÖDÜLÜ sahibi Profesör Doktor Sayın Yaşar BEDÜK oldu:
“ Müzik ve şiir birlikteliğiyle ilgili söylenecek çok söz, konuşulacak çok şey var aslında fakat benim gözlemlediğim kadarıyla ortalıkta bu konuda büyük bir enflasyon hüküm sürmekte ve bu da üretilen eserlerdeki kalitenin düşmesine sebep olmaktadır. Gerek sözde, gerek beste de nitelik değil nicelik öne çıkmış durumda. Eskiden çok kaliteli eserler üretilirdi ama şimdi öyle değil ve bu da yozlaşmaya neden oluyor. Elbette ki TRT ye çok görevler düşüyor. Bunların en başında gelen de denetime giren güfte ve beste konusundaki seçiciliktir. Ayrıca TRT kendi repertuarında bulunan nerdeyse 23.000 esere de şans tanımalı onların gün yüzüne çıkmasında rol almalıdır. İLESAM’ın bu toplantılarının çok yararlı olduğunu, TRT den bir yetkilinin de burada olup bunları dinlemesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Bir düşüncem de TRT denetiminde İLESAM’dan ehil bir şairin olmasıdır. Böylelikle şarkıların güfteleri de kalite yönünden daha incelikli gözden geçirilip üzerinde gerektiği kadar durulur. Güftekârlarımızın bilgilendirilmesi önemlidir ama bestekarlarımız da gözlem ve bilgilerini onlara yeterince sunmalıdır. Bence sanat asla öğretilmez fakat teknik öğretilebilir. İLESAM olarak güfte yazarlarını ve bestekârları kaynaştırmak değerli bir hizmettir ve klasik çizgimizi korurken eserlerimizi daha çağa uygun kalitede üretmek sanatçı olarak hepimizin görevidir.”
Sözlerine İLESAM’ın bu faydalı toplantısından duyduğu memnuniyeti dile getirerek son veren Prof. Dr. Sayın Yaşar BEDÜK, İLESAM yöneticilerini de kutladı.
Ankara’lı Bestekârlarla yapılan bu ilk toplantı karşılıklı iyi niyet dilekleriyle sona ererken İLESAM yöneticileri gelecek toplantının hazırlıklarına başlamak için kolları sıvadılar.
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 219839
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.