İLESAM GENEL MERKEZİNDE ANKARALI BESTEKÂRLARLA 2.TOPLANTI…

 / ETKİNLİKLERİMİZ

ANKARALI BESTEKÂRLARLA 2. KAHVALTI TOPLANTISI ÇOK VERİMLİ GEÇTİ 

İLESAM’ın Ankaralı bestekarlarla bilgi ve fikir alışverişi yaparak bu alanda büyük çaplı projeler üretmeyi hedeflediği kahvaltı toplantılarının ikincisi 27 Eylül 2014’de İLESAM Genel Merkezinde gerçekleştirildi. Genel Başkanımız Sayın Mehmet Nuri PARMAKSIZ ve Genel Başkan Yardımcısı Sayın İlter YEŞİLAY’ın hazır bulunduğu toplantının bu haftaki konukları:

TRT Müzik Dairesi Başkan Yardımcısı değerli müzik adamı ve bestekar Sayın Özgen GÜRBÜZ, Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği tanbur sanatçısı ve ünlü bestekarımız Sayın Faruk ŞAHİN, Ankara’mızın başarılı bestekarlarından değerli müzik insanı Sayın Ertuğrul OTTEKİN ve Sayın Nesrin ERSİPAHİ’ydi.

Genel Başkanımızın ve Genel Başkan Yardımcımızın konuklara yaptığı hoş geldiniz konuşmasından sonra İLESAM’ın toplantı konusundaki dilek, amaç ve görüşleri açıklandı. Katılımcı bestekarlardan sözü ilk alan Özgen Gürbüz konuşmasında özetle şunları söyledi.

ÖZGEN GÜRBÜZ:

" Beste ve güfte şarkıların birbirini tamamlayan en önemli iki ögesidir. Bu neden şairlerimizin çok donanımlı olması gerekmektedir. İyi bir şair şiirin bütün formlarını ve özellikle aruz formunu iyice hatmetmiş olmalıdır. Alt yapısı tamamlanmamış ve teknik donanıma sahip olmayan sadece duyguya dayanarak yazılan bilgisiz şiirlerin etkileyici ve kalıcı olması düşünülemez.  Aynı şey bestekarlar için de geçerlidir. iyi bir bestekar Klasik müzik dahil bütün müzik formlarını bilmelidir. O formlarda beste yapmasa bile öyle bir formun varlığından mutlaka haberdar olmalı ve öğrenmelidir. Bunun yanısıra geçmişteki büyük bestekarların ürettikleri eserleri o dönemin tarihsel şartları içinde okuyup değerlendirmeli ve tarihin her zaman sanatı etkilediğini unutmamalıdır.Osmanlı’da Enderun açıldıktan sonra musiki alanında atılımlar yapılmış, klasik müzik öğrenilince ITRİ gibi büyük bestekarlar ortaya çıkmıştır. Şarkıysa edebi bir formdur ve müzikteki karşılığını Hacı ARİF beyle bulmuştur. Şarkı formu 180 yıldır kısa, anlaşılır ve kolay olması sebebiyle revaçtadır. Üzüldüğüm konulardan birisi de artık sıklıkla karşımıza çıkan" sipariş şarkılar" dır.

Ülkemizde sinema filmleri çekilmeye başlayınca film yapımcıları çektikleri filmlerin adına uygun sipariş şarkılar ısmarlamaya başladılar. Mesela "Büyülü Gözler" diye bir film çekilecek diye öyle bir ısmarlama şarkı ortaya çıkabiliyordu. Dolayısıyla da bu alışkanlık sinema vasıtasıyla geniş kitlelere ulaşarak halkımızı karamsarlığa sürükleyen ve sanat zevki kalitesini aşağıya çeken bir furyayı yanında getirdi. Bunları besteleyenler bir piyasa yarattılar ve piyasa şarkıları ortaya çıktı. Ekonomide bir kural vardır. "Kötü para iyi parayı kovar" bu maalesef şu dönemde müziğimizde de geçerli olmaya başladı. Bizler gerçek ve kaliteli sanat eserleri üreten insanlar olarak lokomotif görevini üstleniyoruz. Biliyorsunuz lokomotif vagonlarında seyrini etkiler. İLESAM’a önemli bir edebiyat ve bilim kurumu olarak bu konuya gösterdiği hassasiyetten dolayı gönülden teşekkür ediyor ve yapacağı bütün çalışmalarda destek olacağımızı belirtiyorum.

Kıymetli bestkârlarımızdan Sayın Fâruk ŞAHİN’se fikirlerini şu sözlerle dile getirdi:

" Öncelikle bizleri böylesine güzel bir dayanışma ve dostluk atmosferi içerisinde bir araya getiren İLESAM’a teşekkür ediyorum. Ben yarışmalarda ortaya çıkan eserlerin sözlerini çok inceledim ve doğrusu nelerin şarkı olarak bestelendiğini üzüntüyle gördüm. Bu konudaki kaliteyi düşüren şiirler kadar bestelerde maalesef hayret vericidir. Bir insan akşam yatıp sabah besteciyim diye kalkıp şarkı yapabiliyorsa bu konuda hangi noktada durduğumuzu artık düşünmeliyiz. Özellikle şairlerin bilgi ve üretim safhalarında kendilerine karşı yapılan eleştiriler konusunda alıngan olmamalarını tavsiye ediyorum. Bestekarlarımıza gelince olgunlaşmış ve kalıcı eser vermek istiyorlarsa Özgen hocamın da belirttiği gibi bütün müzik formlarını çok çok iyi ve layıkıyla bilmeli, ellerine gelen şiirlerin hangi formda bestelenmesi gerektiğini anlayabilmelidirler. Yeni usuller yartamak isteyen bestekarlarımızın bu konuda hakkıyla donanımlı olması gerkemektedir. Hatta bence aruz tekniklerinden de haberleri olmalıdır. Ben şairlerimizi yönlendirmek için belli kalıpların kullanılacağı ve aruzla yazılmış eserlerden oluşan bir yarışma açılmasını önerebilirim.  Hatta İLESAM’da kurulacak bir koronun çalıştırmasını da yapabilirim."

Değerli bestekarımız Ertuğrul OTTEKİN’de fikir ve görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:

" Aslında benimde gönülden inandığım bütün görüşleri arkadaşlarım çok güzel dile getirdi. Bunlara ekleyeceğim bazı şeyler var elbette. 1963 yılında ilk eserim TRT denetiminden geçti ve yıllardır bu alanda büyük emek içeren çalışmalar yapıyorum. Ben de besteciler konusundaki enflasyondan şikayetçiyim. Bilgisiz, donanımsız, ve alt yapısı olmayan bir sürü bestekar türedi. Çoğu da ne yaptıklarının bilincinde değiller maalesef. Özellikle sipariş beste yapanlar beni çok üzüyor. Bunlar eser değil ucubedir. Bestekarlarımız kendi konusuna hakim bilgili ve donanımlı olmalı, şiiri iyi bilmeli ve seçici olmalıdır. İnsanlarımızın zevk seviyesi kültür seviyesiyle doğru orantılıdır. Eser üretenlerin düşünceleri ve bilgileri kaliteyi belirler. İşte bu yüzden eser üreten sanatçılar kendilerini kritize edebilmelidirler. Bu kalıcı ve gerçek sanat eserlerinin ortaya çıkması adına çok önemlidir. Beste yarışmalarının yapılmasını teşvik edici buluyor ve tasvip ediyorum. fakat aruz vezninin yagın kullanılmasını da bekliyorum çünkü aruz kendi müziğini içinde getiren bir şiir formudur. Benim üzüldüğüm diğer bir nokta da korolorın çoğalmasıdır.  Korolar çoğaldıkça buralarda söylenen eserlerin kalitesi düşüyor. Güncel şarkılar isteniyor. Bu konuda maalesef bizleri sıkıştıran faktörler var ve bu da müziğimiz adına üzücüdür."

Samimi bir havada geçen toplantının sonunda İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri PARMAKSIZ:

" Sanatın gayesi para kazanmak değil eser üretmek olmalıdır" sözleriyle bestekarlarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ederek İLESAM’ın ülke çapında büyük bir kurum olarak kapısının eser üretenlere her daim açık olduğunu söyledi.

Genel Başkan Yardımcısı İlter YEŞİLAY’ da konuklara teşekkür ederek. Bu alanda yapılacak çalışmalarda İLESAM’ın bestekarlarımızın değerli fikirlerinden yola çıkarak farklı projeler üreteceğini söyleyerek konuşmasına son verdi.

Güzel bir cumartesi sabahında kıymetli konuklarıyla verimli bir toplantıyı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşayan İLESAM yöneticileri gelecek haftanın konuklarını ağırlamak üzere çalışmalara başladılar.

 Okunma Sayısı : 4044         29 Eylül 2014

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 991019

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.