İLESAM CUMARTESİ SOHBETLERİ VE ŞİİR DİNLETİSİ (21 ŞUBAT 2015) “IŞİD ve SURİYE’NİN GELECEĞİ”

 / ETKİNLİKLERİMİZ

İLESAM CUMARTESİ SOHBETLERİ VE ŞİİR DİNLETİSİ

(21 ŞUBAT 2015)

“IŞİD ve SURİYE’NİN GELECEĞİ”

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği güncel konuları kültür evine taşımaya devam ediyor. Bu haftaki  Cumartesi  Sohbetlerinde “IŞİD ve Suriye’nin Geleceği”konusu Dr. Ahmet Kıymaz tarafından anlatıldı.

Aktüel konuların, edebiyatın, sanatın ve kültürün konuşulduğu, şiirlerin okunduğu program İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız’ın yaptığı açılış konuşması ile başladı.

İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız “Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği 1986 tarihinde kurulmuş; 12.01.1987 tarihinden itibaren de faaliyete geçmiştir. İLESAM’ın temel fonksiyonu, bilim ve edebiyat eseri sahiplerinin mali ve manevi haklarını korumaktır. Telif hakkını koruma ve korsan yayınla mücadelesinin yanı sıra edebi etkinlikler düzenleyerek sanatsal faaliyetlere de yer vermektedir bünyesinde.

Biz Cumartesi sohbetlerimizde katılımcılarımıza geniş bir yelpaze sunmaya çalışıyoruz konu bakımından. Tarih, siyaset, edebiyat birbirinden ayrılmayan alanlardır. Bugünkü konumuzda güncel bir konudur. Tarihi bilmek zihnimizin aydınlanması ile ilgilidir. Geçmişten ders alınmazsa geleceği tam olarak okuyamayız. Geçmişimize dönüp baktığımızda onlarca devlet kurmuşuz, yıkılmışız ama yeniden ayağa kalkmışız. Osmanlıları mesela altı yüz yıl yıkmaya çalışmışlar, başardıklarını sandıklarında ise biz yeni bir devletle ayağa kalmışız.

Unutulmamalıdır ki görünen yanıltıcıdır. Olayların görünen yüzü bizi aldatmamalı. Bilginin sonu yok aslında. Bize gösterilen belli kaynakların dışına çıkamazsak görüş açımız genişlemez. Bize ulaşan bilgiler yanlışsa bile o yanlış bilgilerin neden basına o şekilde yansıdığını durup düşünmek gerekir. Bir şeye imza atarken o imzanın yüz yıl sonrasının düşünülmesi gerek. Yüzlerce yıl politikacılarımızın bunu hesapladığını düşünüyorum. Bunu hesaplamak zor. Geri dönüş zor. Uluslararası gelişmelere imza atarken düşünmek gerek.

Ülkelerden dost olmaz.Dost gibi görünen dostlar vardır. Dostluklar menfaatler bitene kadardır. Bir can bile çok önemli; çünkü bir beyin 35-40 yıl sonra ancak ortaya çıkacaktır. Sadece yiyip içip uyuyup zamanı gelince ölürsek geriye bir eser bırakamazsak yaşamış olmanın ne manası kalır. Başkalarının yönlendirmeleriyle hareket etmeyip kendi yolumuzu kendimiz çizmeliyiz. Planın parçası olmamaktır mesele, planı yapan olmaktır.” dedikten sonra konuşmasını yapmak üzere Dr. Ahmet Kıymaz’ı kürsüye davet etti.

Dr. Ahmet Kıymaz, bir ve beraber olmanın müştereklerimizde birleşme noktasında önemli olduğuna vurgu yaparak televizyon, gazete, internet vb. unsurlardan bahsetti;  güdümlenmiş bilginin hiçbir zaman bizim olmayacağını, ülkenin güdülenmemiş bilinçli aydınları tarafından verilen bilginin daha doğru olduğu kanaatinde olduğunu belirterek bilinç açılmasını, bilginin bilince, bilincin ufka dönüşmek zorunda olduğunu ancak o zaman olayların perde gerisinin görülebileceğine dikkat çekti. 

Dr. Ahmet Kıymaz  “IŞİD ve Suriye’nin Geleceği” konusunu bir slayt eşliğinde anlattı. İşte o slaytta yer alan bazı anekdotlar… 

Diğer İslam toplumlarından farklı olarak Reenkarnasyon inancı taşımaktadırlar. Bu inançtan dolayı diğer İslam toplumları tarafından İslam’a zıt olarak yorumlandığı için Nusayriler kendilerini kapalı tutmuşlardır. 

***

Suriye, Filistin, Ürdün, Lübnan ve Irak topraklarını içine alan “Verimli Hilal” adı verilen coğrafyada büyük Suriye kurma idealini gerçekleştirmek istiyordu. Bu amaçla, Arap toplumlarının önderliğine soyundu ve Arap milliyetçiliğine önem verdi. 

*** 

Beşar Esad, kardeşi Mahir Esad başta olmak üzere Baas Yönetimi’nin kabile menfaatleri üzerine kurulu katı ideolojik yapısına karşı mücadele vermeye devam etse de, onun bu mücadelede başarılı olduğu söylenemez.

***

İki ülke arasında Eylül 2009’da Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) kuruldu. 

*** 

Başbakanlar başkanlığında kurulan ve her iki ülkeden 10’dan fazla bakanın üye bulunduğu YDSK’nın Bakanlar düzeyindeki ilk toplantısı 13 Ekim 2009 tarihinde Halep ve Gaziantep’te yapıldı.

***

Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin Başbakanlar düzeyinde ilk toplantısı ise 23 Aralık 2009 tarihinde Şam’da gerçekleşti.

***

Halep ve Gaziantep’te yapılan toplantılarda vize muafiyeti anlaşması, Şam’da yapılan toplantıda ise siyasi, sağlık, tarım, ticaret, enerji, ulaştırma, eğitim, bilim, kültür, çevre ve güvenlik konularında 50 anlaşma imzalandı.

***

Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 2010 yılında yapılan toplantılarında ise (2-3 Ekim, Lazkiye/20-21 Aralık, Ankara) 13 anlaşmaya imza attı.

***

10 Haziran 2010 tarihinde İstanbul’da Dışişleri Bakanları düzeyinde Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi kuruldu.

***

2011 yılının başından itibaren Tunus, Cezayir, Libya, Mısır, Yemen gibi Arap ülkelerinde Arap Baharı adı verilen toplumsal olayların Suriye’deki yansımalarından sonra Türkiye-Suriye ilişkileri farklı boyutlar kazandı.

***

Mahalli, “Kanlı Bahar” adlı kitabında yönetim karşıtı El Sabuni gibi din bilginlerinin “Şii ve Alevilerin katli vaciptir.” Şeklinde fetvalar vererek halkı sokaklara döktüğünden ve silahlı eylemlere yönlendirdiğinden bahsetmektedir.

***

Bass’ı, farklı dinden ve mezhepten üç yakın arkadaş kurdu: 1910 doğumlu Mişel Eflak, 1912 doğumlu Salah Bitar, 1908 doğumlu Zeki Arsuzi… Mişel, Ortodoks’tu, Salah, Sünni Müslüman, Zeki ise Alevi Müslüman…

***

İŞİD’in yeni lideri Saddam’ın Bağdadi’den bile tehlikeli olduğu söylendi.

***

Baas amblemi İştirakiyet “Sosyalizm”, Hürriyet “Özgürlük”, Vahdet “Birlik” kavramlarını ifade eder.

***

Temmuz 2006’da iki ülke arasında “Savunma İşbirliği” anlaşması imzalandı.

***

“Bütün insanların özgür, demokrat, eşit haklar içinde yaşayabileceği ortamların kazanımı yolunda atılacak her adım bizim için mübarektir, mukaddestir.” cümlesi ile konuşmasını sonlandıran  Dr. Ahmet Kıymaz’ın  anlattıkları ilgiyle dinlendi.

Kendisine konu ile ilgili yöneltilen soruları da cevaplayan Kıymaz’a  katılımlarından dolayı  Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Mustafa Firengiztarafından  bir  Teşekkür Belgesi takdim edildi.

Etkinliğin ikinci yarısını oluşturan Şiir Dinletisi Âşık Sevdai tarafından gerçekleştirildi.

Etkinliğe katılan isimler arasında Mustafa Firengiz, Bekir Yağnidemir, Sevinç Doğancan Güven, Sevgi Yücebaş, Niyazi Bali, Aşık Dudai, Mehmet İleri, Tülin Hatun Şenel, Sadık Kılıç, Gülden Kibar, İbrahim Yaman, Mahir Ünat, Mustafa Güzeltepe, Hanifi Işık, Köksal Özenç, Hüseyin Atmacaoğlu, Orhan Vergili, Sibel Unur Özdemir, İsmet Bora Binatlı, Mustafa Adanç, Zekiye Akbulut, Çelebi Şahanoğlu, Uğur Bulut, Aminullah Nail, Ahmet Çetin Ertürk, Mehmet Tamer, Ali Kemal Parıldar, Zeynep Sati Yalçın, Ahmet Yıldız, Mustafa Çakı, Kadir Kaşıkçı, Nurettin Gür Ozanoğlu, Mahir Köseler, Necati Aslan, Aşık Binali Kılıç, Aşık Yaşar Demiroğlu, Aşık Şemsettin Güneş, Seyfettin Çoban, Hazma Alıçlıdağ, Erdal Ercin, Bayram Yelen, Sadık Gökalp, Tuncer Ulusoy, İbrahim Aslan, Sinan Memiş, İlter Yeşilay, Cemal Tuzcuoğulları da vardı. Ayrıca İLESAM Tokat İl Temsilcisi Hasan Akar  ve Mustafa Necati Güneş de  Genel Merkez’deki konuklar arasındaydı.

Aşk, sitem, sevgi, değer, insan, Kerbela, aşkın manası, karagöz, kadına şiddet, dilek, Cumhuriyet, yetim hakkı, tanışmak, kesilen fidanlar, gibi insana dair çeşitli konuların yer aldığı pek çok şiir, şairlerinin yorumuyla hayat buldu. Tek bir yürek olundu,  söz olundu, şiir olundu ve salkım salkım döküldü yüreklerden yüreklere coşkuyla dizeler, mısralar.

Ve bir Cumartesi güzelliğinin daha sonuna gelindi geçip giden nice cumartesiler gibi.

 

İLESAM Şiir Dinletilerimize şiire, sanata ve kültüre gönül veren herkesi- üyemiz olsun veya olmasın-bekliyoruz.Unutmayın!!!


 Okunma Sayısı : 2379         24 Şubat 2015

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 761306

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.